Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10906
Karar No: 2019/4820
Karar Tarihi: 16.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10906 Esas 2019/4820 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/10906 E.  ,  2019/4820 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı çift taraflı kazada davacının yaralanarak ... Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu raporuna göre %5 oranında sürekli sakat kaldığını, tespit edilen maluliyet oranının müvekkilinin gerçek maluliyetinin çok altında olup gerçek sakatlık durumunun tespitini, kazadan sonra davalı ... şirketine yapılan başvuru neticesinde davalı tarafından 09.01.2014 tarihinde 9.174,40 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin mağduriyetinin daha fazla olduğunu, KTK.111 maddesi gereğince sorumluluğu daraltan anlaşmaların geçersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 65.546,33 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; müvekkili şirket tarafından davacıya yapılan ödeme ile ibra edildiğini, fahişlik söz konusu olmadığından ibranamenin iptalinin talep edilemeyeceğini, sorumluluğun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi"nden alınacak rapor ile ispatlanması ve tazminat hesabının yapılan ödeme dikkate alınarak aktüer bilirkişi aracılığı ile yapılması gerektiği, uygulanması gereken faiz yasal faiz olup faiz başlangıç tarihi başvurudan 8 işgünü sonrası itibaren olması gerektiği, hatır taşıması ve müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini, tedavi

    masrafları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 65.546,33 TL tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizili ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 87. Maddesine göre "Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa,işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir."
    Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda BK.nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda; davacının araçta yolcu olarak bulunduğu dava dilekçesinde ve kaza tespit tutanağında belirtilmiştir. Bu durumda, öncelikle hatır taşıması savunması üzerinde durularak, hatır taşımasının bulunduğunun tespiti halinde uygun oranda indirim yapılması gerekmektedir. Mahkemece, davacının ceza dosyasındaki beyanları da dikkate alınarak, hatır taşımasının olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapılarak, tazminattan takdir edilecek oranda hakkaniyete uygun olarak indirim yapılıp yapılmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    2-6098 sayılı TBK"nın 52.maddesine göre; "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir."

    Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418)
    Yukarıda açıklandığı üzere; müterafik kusur ile hatır taşıması ayrı kavramlardır.
    Buna göre, hatır taşıması indirimi için kural olarak hatır için taşınması yeterli iken, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
    Somut olayda, kaza tespit tutanağına göre yolcu olan davacının emniyet kemerinin takılı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacının emniyet kemerinin takılı olmamasının davacının maluliyeti ile arasındaki illiyet bağının araştırılması için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden rapor alınarak sonucuna göre, davacının müterafik kusuru olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapılarak, tazminattan takdir edilecek oranda hakkaniyete uygun olarak indirim yapılıp yapılmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    3-Davalı ... şirketi tarafından sigortalı kaza yapan aracın ruhsata göre hususi araç olması karşısında mahkemece temerrüt faizi olarak yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde avans faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi