Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1565
Karar No: 2014/27043

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/1565 Esas 2014/27043 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir 4. İş Mahkemesi'nde görülen bir davada, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm geliri ve cenaze gideri nedeniyle uğranılan kurum zararının davalı sürücü ve sigorta şirketinden tahsil edilmesi istendi. Mahkeme, davayı kabul ederek, sigorta şirketinin rücu alacağının bağlanan gelirlerin ilk peşin değerinin yarısının kusur karşılığı ile sınırlandırılması gerektiğini belirledi. Ayrıca, sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı yönünden faiz başlangıcının net bir şekilde belirlenmesi gerektiği açıklandı. Davalı sürücü ve sigorta şirketi avukatlarının temyiz başvuruları sonrasında, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, kararı bozdu ve davalıların teselsül hükümleri gereğince sorumlu tutulması gerektiğini belirtti. Kanun maddeleri olarak 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi ve 2918 sayılı Yasa gösterildi. 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinde üçüncü kişilerin sorumluluğu düzenlenirken, 2918 sayılı Yasa'nın 99. maddesi ve 2007 tarihli Güvence Hesabı Yönetmeliği'nde belirtilen kurallara göre faiz başlangıcının belirlenmesi gerektiği ifade edildi.
10. Hukuk Dairesi         2014/1565 E.  ,  2014/27043 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İzmir 4. İş Mahkemesi
    Tarihi : 09.10.2013
    No : 2012/438-2013/262

    Dava rücûan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı ve davalı sigorta şirketi avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, 25.03.2011 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm geliri ve cenaze gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalı sürücü ve sigorta şirketinden teselsül hükümleri gereğince tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi ve 2918 sayılı Yasadır.
    5510 sayılı Kanunun 21’inci maddesinin dördüncü fıkrası, üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile, bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet, kusuru varsa, bunları çalıştıranlara rücû edilebilecektir.
    Somut olayda, davalı sürücü ve kazaya sebep olan aracın işleteninin işveren sıfatını haiz olmadığı dosya kapsamı ile anlaşılmakta olup, bu kişilerin kusurlu davranışı nedeniyle, poliçe akdi hükümleri gereğince sorumlu tutulan sigorta şirketi yönünden rücu alacağının, bağlanan gelirlerin ilk peşin değerinin yarısının kusur karşılığı ile sınırlandırılması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizdir.
    Öte yandan, sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı yönünden faiz başlangıcı (temerrüt) tarihinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta belirlenmesi gerekir. İlgililerce gerekli belgeler eklenerek 2918 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 26.7.2007 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanan Güvence Hesabı Yönetmeliği"nde öngörülen şekilde başvurulduğu halde 8 iş günü içerisinde ödeme yapılmamışsa 8 iş günlük sürenin sonunda temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Hiç başvurulmamış ya da gerekli belgeler eklenmeksizin başvurulmuş ise sigorta şirketinin temerrüdünden söz edilemez. Bu durumda faiz başlangıcının, şirkete karşı girişilen icra takip tarihi, ya da takibe girişilmeden dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul edilmesi gerekir.
    Kabule göre de; dava teselsül sorumluluğu esasına dayalı olarak açılmış olup, davalıların hükmolunan harç, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden de teselsül hükümlerine göre sorumlu olduklarının gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    O hâlde, davacı Kurum ve davalı sigorta şirketi vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalı Sompo Japan Sig. A.Ş."ye iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi