13. Hukuk Dairesi 2016/22334 E. , 2018/9965 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, dava konusu 2. el aracı 22.07.2014 tarihinde davalıdan şimdiki plakası üzerinden hasarsız olduğu inancı ile 90.521,00 TL"ye satın aldığını daha sonra aracı 24/04/2015 tarihinde dava dışı üçüncü şahsa sattığını, bu kişinin yaptığı sorguda ise aracın 19/05/2014 tarihinde 21.537,00 TL değerinde hasara uğradığını öğrendiğini, aracı iade almak zorunda kaldığını, davalıya durumu bildirdiğini ancak o zamanki ekonomik güçsüzlüğü nedeni ile aracı davalıya tekrar 65.000,00 TL"ye sattığını bu nedenle iki bedel arasındaki fark kadar uğradığı zarar olan 25.521,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 9000,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, ikinci el olarak satın aldığı araçta satın almadan önce var olan hasar nedeni ile uğradığı zararın tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davalının sunduğu dekont dikkate alınarak aracın 71.000,00 TL değerle davacı tarafından satın alınmış olduğu kabul edilerek kademeli bir hesap yapılmış ve davacının 9.000,00 TL zarara uğradığı kanaatine varılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türk Borçlar Kanunu"nun 219 ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıptan sorumluluk hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davacı, dava konusu aracı 22/07/2014 tarihinde davalıdan satın almış olup aracın 19/05/2014 tarihinde bu satıştan önce hasar gördüğü sabit olduğuna göre ayıba karşı tekeffül hükümleri kapsamında davacının da davalıya rücu etmesinde isabetsizlik yoktur. Davacı burada aracın satın alındığı değer ile bilirkişi tarafından hesap edilen satın alma tarihindeki hasarlı değer arasındaki fark kadar zarara uğramıştır. Mahkemece, her ne kadar davalı yanca sunulan dekont dikkate alınarak aracın 71.000,00 TL"ye satın alındığı kanaatine varılsa da taraflar arasında Noterde resmi şekilde yapılan araç satın sözleşmesinde aracın satış bedelinin 90.521,00 TL olduğu belirtilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, 90.521,00 TL ile 2014 yılında aracın hasarlı değeri olan 68.000,00 TL arasındaki farka hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 153,69 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.