MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -


Davacılar vekili, müvekkillerinden ... aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz edilerek durması üzerine .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/139 esas 2008/724 karar sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, iş bu davada 4.438,45 TL üzerinden takibin devamına karar verildiğini, açılan takipte talep edilen faiz oranının %72 olduğunu, anılan kararda işlemiş faiz miktarının kaldırıldığını, takip tarihinden sonraki faiz oranı hususunda bir hüküm kurulmadığını, icra dosyasında borca %72 oranında faiz yürütülmesi işlemine ilişkin şikayetlerinin .... İcra Hukuk Mahkemesince reddedildiğini ileri sürerek, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/139 - 724 sayılı dosyasıyla itirazlarının iptaline karar verilen 4.238,45 TL alacak aslı ve ferileri ile ayrıca takip tarihinden itibaren bu alacağa yasal temerrüt faiz oranı olan yıllık %9 faiz işletilmesinin gerekeceğinin tespitine, davalıya bugüne kadar ve bundan sonra yapılacak fazla ödemelerden şimdilik 500,00 TL fazla ödeme alacağının davalıdan istirdatına, davalının %40"dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkiline olan borcunun sabit olduğunu, davacı tarafından İzmir 23. İcra Müdürlüğü"nün dosyasına sunmuş olduğu 25/07/2007 tarihli itiraz dilekçesinde sadece borca itiraz edildiğini, takibe ve ferilerine karşı herhangi bir itirazlarının bulunmadığını, faiz yönünden takibin kesinleştiğini, icra dosyasındaki borcun halen devam ettiğini, icra kefili - diğer davacının emekli maaşından yapılan kesintilerle dosya borcunun kat be kat üstünde ödeme yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddine, haksız ve kötüniyetli davacıların %20"den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.


Mahkemece, yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, taraflar arasında görülüp kesinleşen... Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2008/139 esas sayılı dosyada verilen 02/07/2008 tarihli kararın davacı ... yönünden kesin hüküm teşkil ettiği, icra kefili olan davacı ..."in dava açmakta aktif husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle davacı ... yönünden kesin hüküm nedeniyle, davacı ... yönünden aktif husumet yokluğundan davanın ve icra takibinin kötüniyetli yapıldığı ispatlanamadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.