Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/14675
Karar No: 2022/12793
Karar Tarihi: 23.05.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/14675 Esas 2022/12793 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların trafik güvenliğini tehlikeye atma, görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Temyiz isteği reddedilen kararın, temyiz eden sanıkların hukuki nedenlerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle onanmasına karar verilmiştir. Ancak, sanık ... hakkında verilen hakaret suçundan dolayı TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğu uygulamasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle, hüküm bozulmuştur. Ayrıca, sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçundan ayrı ayrı hüküm kurulması hatalı bulunmuş ve hakaret suçunu ayrı ayrı işlemiş olmasına rağmen fiilin hukuken tek olduğu kabul edilerek, tek bir ceza verilip, bu cezanın Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırılması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddelerine göre, sanık ... tarafından işlenen hakaret suçu TCK'nın 125/3-a maddesi uyarınca cezalandırılacak ve aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca arttırılabilecektir.
4. Ceza Dairesi         2020/14675 E.  ,  2022/12793 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Trafik güvenliğini tehlikeye atma, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    A- Sanık ...’ e yükletilen trafik güvenliğini tehlikeye atma, sanık ...’ye yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Anlaşıldığından;
    1- Sanık ...’in trafik güvenliğini tehlikeye atma suçuna ilişkin olarak ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2- Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde ise;
    İleri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi, hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’nin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, bu nedenle HÜKMÜN BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararların açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması” biçiminde, sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    B- Sanık ... hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Sanığın, görevli polis memurlarına yönelik sözlerinin, görevi yaptırmamak için direnme suçunun tehdit unsurunu oluşturması karşısında, söz ve eylemlerin bir bütün halinde zincirleme görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu'nun 2013/13-293 esas, 2013/297 karar sayılı ve 11/06/2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere TCK'nın 43. maddesinin ikinci fıkrası; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın Kanunun 43/1. maddesine göre artırılacağı öngörülmüştür.
    Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, hakaret suçları açısından; sanığın, katılan polis memuru ...’e hakaret ettikten sonra katılan polis memuru ...’a hakarette bulunduğunun anlaşılması karşısında, aynı olayın devamı kapsamında aynı yer ve zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilen hakaret suçunun, hukuken tek bir fiille gerçekleştirildiği, sanık hakkında, TCK’nın 125/3-a maddesi uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi