11. Hukuk Dairesi 2018/2979 E. , 2019/4481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 13/03/2018 tarih ve 2017/426-2018/389 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili ile fer"i müdahil vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Yurtbank A.Ş. Denizli şubesinde 18.11.1999 tarihinde açtırdığı hesaba 3.413 TL yatırdığını, banka görevlilerince tüm hesapların off-shore hesaplara yönlendirildiğini, bu şekilde off shore hesapta gözüken paraların Yurtbank A.Ş."nin mevduat hesaplarında toplanarak buradan Balkaner grubu şirketlerine kredi olarak dağıtıldığını ileri sürerek, 3.413 TL"nin 18.11.1999 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ING Bank A.Ş. vekili, husumet, yetki, zamanaşımı, hak düşürücü süre itirazlarında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur.
Fer"i müdahiller Oyak ve TMSF vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacının davalı bankaya devredilen Yurtbank A.Ş."nin Denizli Şubesine 18.11.1999 tarihinde kendi adına hesap açtırarak 3.413 TL yatırdığı, daha sonra bu paranın Yurt Security Off-Shore Bank Ltd. Şti. hesabına aktarılmış gibi gösterildiği, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesince verilen ve kesinleşen karara göre, Yurtbank A.Ş."nin bir kısım yöneticilerinin Yurtbank A.Ş. aracılığıyla Off-Shore hesabı açtıran kişileri bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıklarının ve bu suretle topladıkları paraları Balkaner Holding A.Ş. bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktardıklarının ve bu şekilde Yurtbank A.Ş."nin söz konusu yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer Off-Shore hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığının açıkça ortaya konulduğu, bir güven kurumu olan bankaya inanarak parasını yatıran davacının yatırdığı parayı talep hakkının bulunduğu, Dairemizin bozma ilamı uyarınca yapılan araştırma sonucu TMSF" den gelen yazı cevabı uyarınca hesabın çekilen kısmında -3.675,28 TL, bakiye kısmında ise 0 ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmakta ise de, davalı tarafça hesaptaki paranın davacıya ödendiğine ilişkin herhangi bir ödeme belgesi veya dekont sunulmadığı, TMSF"den gelen yazı cevabına göre de davacıya ödeme yapıldığına ilişkin bir belgenin tesbit edilemediğinin bildirildiği, ödeme yapıldığını ispat yükünün davalı üzerinde olup davalının ödeme yapıldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, toplam 3.413 TL alacak bedelinin 18.11.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ile fer’i müdahil vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ile fer"i müdahil vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekili ile fer"i müdahil vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fer"i müdahil TMSF"den harç ve ceza alınmasına yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı Bankaya iadesine, 17/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.