4. Hukuk Dairesi 2016/5614 E. , 2018/2754 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... Reklam Ajansı Reklam Organizasyon Ltd. Şti. ve Foto ... Fotoğraf Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine 23/12/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin reddine dair verilen 25/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davacının Mesir Macunu Şenlikleri nedeniyle Cumhuriyet Meydanına kurulan mobil dev ... ekranın düşmesi sonucunda yaralandığını, olay nedeniyle ... Belediye Başkanlığı aleyhine ... 1. İdare Mahkemesinde 2013/151 esas sayılı dosyası ile; tertip komitesinin ... Ekran Kiralama Sözleşmesi yaptığı Desmak Bilgisayar Elektronik San ve Tic. Ltd. Şti aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/159 esas sayılı dosyası ile açtıkları tazminat davası kapsamında olay ile ilgili kusur durumunun belirlenmesi için rapor aldırıldığını ve bu rapor neticesinde davalılardan Foto ... Ltd. Şti’nin %30; ... Reklam Ltd. Şti’nin ise %25 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiğini ileri sürerek, kusur durumlarına göre davalılardan manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar vekilleri, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının aynı olay nedeniyle ... 1. İdare Mahkemesinde 2013/151 esas ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/159 esas sayılı dosyaları ile diğer haksız eylem faillerine yönelik açtığı davalarda daha önce manevi tazminata hükmedildiği, üçüncü kez aynı olay sebebi ile başkalarına karşı manevi tazminat talep etmenin, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesine aykırı olarak, talebin bölümler halinde istenmesinin hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
BK’nın 50 ve 51. maddelerinde, haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda, zarar görenin dilediği takdirde eyleme katılanlardan birisinden, birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahip bulunduğu düzenlenmiştir. Aynı hüküm 6098 sayılı TBK’nın 61. maddesinde de tekrar edilmiştir.
Hukukumuzda hakim olan taleplerin (sorumlulukların) yarışması ilkesine göre; tazminat yükümlülerinden her biri, zarar görene karşı sanki zarara tek başına sebebiyet vermiş gibi diğer yükümlü veya yükümlüler tarafından zararın tamamı tazmin edilinceye kadar sorumludur. Buradaki müteselsil sorumluluk, kusur ortaklığına dayanır. Mağdur, tazminat yükümlüsü kadar alacak hakkına sahiptir. Dış ilişkide müteselsil sorumlu sayısı kadar bağımsız talep söz konusudur. Taleplerin yarışması ilkesine göre talep sahibi, müteselsil borçlulardan kendisine borçlanılan edimi bir kez tahsil edebilir. Mağdur usul hukuku açısından müteselsil sorumluları münferiden dava edebileceği gibi, sorumlular aleyhine müştereken de dava açma hakkına sahiptir. Mağdurun manevi tazminat talep edebileceği birden fazla kimse bulunması halinde, bunlardan birinden manevi tazminat adı altında tazminat almış olması, başka bir anlatımla hükmedilen manevi tazminatı tahsil etmiş olması, manevi tazminatın bölünmezliği ve tekliği ilkesi gözetilerek, diğerlerinin sorumluluğunu ortadan kaldırır. Borcun ödenmesine dair bir mahkeme kararı olsa dahi, borç ödenmedikçe (ifa gerçekleşmedikçe), alacaklı diğer borçlulara da müracaat edebilir. Bu takdirde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ödetmeye karar verilmesi gerekir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı haksız eylem failleri, ortaya çıkan zarardan dava dışı ve daha önce aleyhlerine hüküm kurulan diğer sorumlularla birlikte sorumludur. Şu halde, mahkemece yukarıda belirtilen dosyalarda diğer sorumlular aleyhine hüküm tesis edildiği anlaşıldığından, davalılar ile anılan sorumlular arasında müşterek müteselsil sorumluluk söz konusu olup, davacıların her birinden istekte bulunma hakkı olduğu gözetilerek hükmedilen manevi tazminat istemi üzerinde durularak, iş bu davada tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıların sorumluluklarına gidilmesi gerekirken, yanılgılı ve dosya kapsamına da uygun düşmeyen gerekçe ile istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.