Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10021
Karar No: 2019/6793
Karar Tarihi: 17.10.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10021 Esas 2019/6793 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, bir taşınmazın önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebiyle davalıya satıldığını ve satış bedelinin önalım hakkını engellemek amacıyla yüksek gösterildiğini iddia ederek eşit hisseli olarak tescilini istemişlerdir. Mahkeme, bedelde muvazaa iddiasını ispatlanmış sayarak davanın kabulüne karar vermiş ancak Yargıtay'da temyize gidilmiştir. Yargıtay kararı ise davacının bedelde muvazaa iddiasını ispatlayamadığı, bu nedenle davacı taraf bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığından mahkemece önalım bedelinin hükümden önce belirlenecek uygun bir sürede depo edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda ayrıca, önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır ve önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Kararda ayrıca, TMK’nın 734. maddesi uyarınca dava konusu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin hükümden önce belirlenecek uygun bir sürede depo edilmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerektiği detaylı olarak açıklanmıştır.
14. Hukuk Dairesi         2016/10021 E.  ,  2019/6793 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.07.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekillerinin murisi/babası ..."in paydaşı olduğu 18740 ada 4 parsel sayılı taşınmazın önceki paydaşları dava dışı Yücel ve Yusuf Kal"ın elbirliği halinde malik oldukları 39/800 payı 26.02.2014 tarihinde 45.000,00TL bedelle davalıya sattıklarını, satışın müvekkillerine 10.06.2014 tarihli noterlik ihtarnamesi ile bildirildiğini, satış bedelinin önalım hakkını engellemek amacıyla yüksek gösterildiğini ileri sürerek tespit edilecek gerçek satış bedeli karşılığında dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı payın iptali ile eşit hisseli olarak müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, tapuda gösterilen satış bedelinin gerçek olduğunu, müvekkilinin ödemeyi banka kanalıyla yaptığını, buna ilişkin dekontunun bulunduğunu, gerçek satış bedeli ile tapu harç ve masraflarının ödenmesi karşılığında davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.
    Mahkeme, davacı tarafın bedelde muvazaa iddiasını yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporuyla ve tanık beyanlarıyla ispatladığını; buna karşılık davalının, delil olarak dosyaya sunduğu banka ödeme dekontunun dava konusu paya ilişkin olarak verildiğini ispatlayamadığını gerekçe yaparak, davacı tarafça depo edilen 34.772,40TL önalım bedeli üzerinden davanın kabulü, dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacılar adına eşit hisseli olarak tesciline karar vermiştir.
    Hükmü, davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
    Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı, üçüncü kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmi satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir.
    Somut olaya gelince, dava konusu 39/800 payın mülkiyetinin naklini sağlayan resmi senet içeriğinden bu payın davalıya toplam 45.000,00TL bedelle satıldığı anlaşılmaktadır. Davacılar vekili, gerek dava dilekçesinde gerekse delillerini bildirdiği 16.10.2014 tarihli dilekçesinde miktar belirtmeksizin, satış bedelinin daha düşük olduğunu, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia ederek keşif ve tanık deliline dayanmıştır.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Hükme esas alınan 02.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu payın değeri satış tarihi itibariyle 32.557,00TL, dava tarihi itibariyle 33.262,00TL olarak tespit edilmiş; keşifte dinlenen davacı tanığı ise satış işlemi sırasında bizzat hazır bulunmadığını, taraflardan duyduğu kadarıyla davalının çekişme konusu taşınmazın m2"sini 150,00TL gibi bir fiyata satın aldığını belirttiğini ifade etmiştir. Mahkemece, önalım bedeli olarak kabul edilen ve bilirkişi tarafından saptanan 33.262,00TL satış bedeli ile tapu harç ve masrafları toplamı olan 34.772,40TL davalıya ödenmek üzere davacı tarafa depo ettirilmiş ise de keşif ile belirlenen bu bedel ve davacı tanığının görgüye dayalı olmayan beyanları davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Dolayısıyla, davacı taraf bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığından mahkemece, TMK’nın 734. maddesi uyarınca dava konusu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin hükümden önce belirlenecek uygun bir sürede depo edilmesi için davacı tarafa süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Kabule göre de; davalı vekili gerek ön inceleme duruşmasından önce verdiği cevap dilekçesi ile ikinci cevap dilekçesinde, gerekse ön inceleme duruşmasındaki beyanlarında, dava konusu pay için müvekkilince ödenen 45.000,00TL satış bedeli ile tapu harç ve masrafları toplamının ödenmesi halinde davayı kabul ettiklerini bildirmiştir. Mahkemece, davanın davalı tarafından kabul edildiği nazara alınarak hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6/1. maddesi uyarınca davacılar lehine avukatlık ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken, davalının kabul beyanı dikkate alınmaksızın davacılar lehine vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi de doğru değildir. Açıklanan tüm nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi