4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5879 Karar No: 2018/2747 Karar Tarihi: 05.04.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5879 Esas 2018/2747 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/5879 E. , 2018/2747 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/12/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin reddine dair verilen 29/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, dava reddedilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalıya borcu olması sebebiyle davacı tarafından verilen iki senetten biri olan 07/10/2007 vadeli 1.000 TL bedelli senet üzerinde tahrifat yapılmak suretiyle 4.000 TL bedelli olarak değiştirilerek, bu iki senedin tahsili için icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibinin davacının haberi olmadan kesinleştirildiğini, murisinden kalan gayrimenkule haciz konulduğunu ve satışa çıkarıldığını, davacının bu satışa engel olmak için 10.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının yapmış olduğu bu sahtecilik ile davacının mağduriyetine sebep olduğunu beyanla manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Mahkemece, dava konusu 07/10/2007 vadeli senette tahrifat yapılmış olmasına karşın 07/09/2007 vadeli 5.400 TL bedelli senet üzerinde tahrifat yapılmamış olduğu, bu senet yönünden davacının borçlu olduğu, bu borcun da ödenmemesi sebebi ile icra takibinin devam edeceği dikkate alındığında, davacı hakkında tek bir senet nedeni ile takip yapılmadığı ve 07/09/2007 vadeli senet yönünden yapılan icra takibinin devam ettiği ve gayrimenkulün haczedilip satışa çıkartılması işleminde davalının tamamen haksız olmadığı ve takibe devam etmesinde geçerli bir senedin ayrıca bulunduğu; geçersiz kabul edilen, özel belgede sahtecilik suçuna konu olan bono sebebi ile gerçekte olandan daha fazla miktarda borç için takip yapılması nedeniyle manevi tazminat isteminin haklı olmadığı ve haksız takipten söz edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamından, dava konusu olayda, ... 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/357 esas ve 2014/448 karar sayılı ilamı ile davalının özel belgede sahtecilik suçunu işlemiş olduğu sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiş olup, dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davalının taraflar arasında 1.000 TL olarak düzenlenen 07/10/2007 vadeli senet üzerinde tahrifat yapmak suretiyle takibi gerçekleştirmiş olduğu, bu takipte davacıya ait gayrimenkulün haczedildiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda, davalının davacıya yönelik haksız eylemi sabit olup, davacı lehine uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davanın tümden reddi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.