Esas No: 2022/3728
Karar No: 2022/13007
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/3728 Esas 2022/13007 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Şüpheli, bir sosyal medya postunda müştekiye hakaret ettiği iddiasıyla soruşturma geçirmiştir. Ancak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmada müşteki hakkında yeterli şikayet olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak müştekinin, paylaşımı öğrendiği tarihin dosyada yer almadığı ve şikayetin süresinde olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararı kanun yararına bozulmuş, davanın mahallinde tamamlanması için dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilmiştir.
Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 73. ve 131. maddeleri, CMK'nın 223/8. ve 309/4-a maddeleri.
"İçtihat Metni"
KARAR
Sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/12/2019 tarihli ve 2019/198096 soruşturma, 2019/116852 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/03/2020 tarihli ve 2021/1507 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21/01/2022 gün ve 2022/1776 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73. maddesinde yer alan (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz." şeklindeki ve 131. maddesinde yer alan “(1) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır." şeklindeki düzenlemeler ile,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/03/2021 tarihli ve 2021/1361 esas, 2021/9218 karar sayılı ilâmında yer alan, "... müştekinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelilerin kimlik bilgilerinin kolluk marifeti ile tespitinin sağlanması, tespiti durumunda savunmalarının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken etkin soruşturma yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi...hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne..." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, müşteki ile yapılan röportaja ilişkin internette yayınlanan videonun altına şüpheli ... isimli facebook kullanıcısı tarafından müşteki kastedilerek "Sekterr oruspiiiii cıcugıuu" şeklinde yorumda bulunulması sebebiyle şikayetçi olunması üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, müştekinin iddiasına konu hakaret eyleminin 6 aylık şikayet süresine tabi olduğu ve şikayetin yasal süresi içerisinde yapılmadığından bahisle şüpheli hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Şüphelinin sosyal medya paylaşımının yapıldığı günün belirlenemediği, müşteki vekilinin anılan paylaşımın 15/10/2019 tarihinde öğrenildiğini şikayet dilekçesinde beyan ettiği, şikayetin ise 10/12/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, hakaret eylemine ilişkin paylaşımın 15/10/2019 tarihinden önce öğrenildiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı gibi şikayet üzerine açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelinin kimlik bilgilerinin kolluk marifeti ile tespitinin sağlanması, tespiti durumunda savunmasının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ayrıca şikayetin süresinde yapıldığı gözetilmeden, itirazın bu yönlerden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK'nın 131/1 cümlesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır."
Aynı Kanun’un 73. maddesinde, "(1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
(2)Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikâyet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar." hükümlerine yer verilmiş,
5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrasında ise, "...Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükümleri düzenlenmiştir.
İncelenen dosyada; şüpheli ...’ye isnad edilen hakaret suçu, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardandır. Dolayısıyla bu suçtan kamu davası açılabilmesi için yetkili kişinin altı aylık şikayet süresi içerisinde merciine şikayette bulunması gerekmektedir.
Somut olayda; müşteki vekilinin, şikayet dilekçesinde sosyal paylaşım sitesinde yer alan hakaret içeren yazıyı öğrenme tarihinin 15/10/2019 olduğunu belirtmesi, şikayet dilekçesinin ekinde sunduğu ekran görüntülerinin sol alt kısmında yazan 24/10/2019 tarihinin hakaret içeren yazının çıktısının alındığı tarih olduğunun anlaşılması ve söz konusu paylaşımın 15/10/2019 tarihinden önce öğrenildiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmaması karşısında; 10/12/2019 tarihli şikayetin süresinde yapıldığı gözetilmeden, şikayet hakkının süresinin geçtiğinden bahisle şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ve bu karara yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-... Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/03/2020 tarihli ve 2020/1507 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 24/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.