4. Hukuk Dairesi 2016/7352 E. , 2018/2737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (mülga ...) ... Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/03/2015 gününde verilen dilekçe ile yersiz ödemelerin istirdadı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, yersiz ödenen evde bakım ücretinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalıya 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu kapsamında engelli ... için 01/06/2010 tarihinden itibaren bakıcısı sıfatı ile gelir bağlandığını, gelir bağlanmasında davalı beyanında yer alan gelirin esas alındığını, ancak kurum tarafından yapılan incelemede, engelli ..."in 20/03/2013 tarihi itibarıyla malulen emekli olması nedeniyle hane gelirinin evde bakım kriterini geçtiğini, davalı ile imzalanan evde bakım taahhüt sözleşmesi gereğince bakıcının ekonomik durumundaki değişmeleri en geç 30 gün içinde kuruma bildirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini ancak gelir değişikliğini bildirmeyen davalının bu şekilde haksız olarak evde bakım ücreti aldığının tespit edildiğini belirterek, yersiz ödenen tutarın iadesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; evde bakım taahhüt sözleşmesi ile taahhüt edilmesine rağmen davalı tarafından özürlü ..."in emekli aylığındaki artış ile kendisi ve eşinin zirai gelirinin bulunduğunun bildirilmediği gibi kurumca yatırılan bakım ücretini de almaya devam ettiği, her ne kadar davalı tarafça evde 4 kişi olarak yaşadıkları yönünde savunma yapılmış ise de, Nüfus Müdürlüğü kayıtlarından davalının kızı ve torununun 05/11/2013 tarihinde davalının ikamet adresine nakil oldukları, nakilin evde bakım ücretinin kesilmesinden sonra gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davalının özürlü olan eşi ..."e evde bakım ücreti almak için davacı kuruma müracaat ettiği, başvuru sırasında ..."in 2022 sayılı Kanun gereğince almakta olduğu 292,00 TL tutarındaki engelli aylığından başka gelirleri bulunmadığının beyan edildiği, ayrıca gelir durumundaki değişikliklerin bildirileceğine dair taahhüt sözleşmesinin bulunduğu, davalıya 01/06/2010 tarihinden itibaren aylık bağlandığı, yapılan incelemede engelli ..."in emekli aylığının 1.149,70 TL"ye yükseldiği, ayrıca aylık 40,54 TL tarımsal geliri bulunduğu, davalınında aylık 6,97 TL
tarımsal gelirinin bulunduğu, hane içinde kanunda öngörülen ekonomik yoksunluk sınırı bu şekilde aşıldığı anlaşılmış, bunun üzerine 27/05/2013 tarihi itibariyle evde bakım ücreti ödenmesi ile ilgili onay iptal edilerek ödenen miktarın iadesi istenilmiştir.
2828 sayılı Kanunun Ek 7. maddesinde “ Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı, asgarî ücretin aylık net tutarının 2/3’ünden daha az olan bakıma ihtiyacı olan engellilere, resmî veya özel bakım merkezlerinde bakım hizmeti ya da sosyal yardım yapılmak suretiyle evde bakımına destek verilmesi sağlanır. Hanede birden fazla bakıma ihtiyacı olan engelli bulunması hâlinde, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının hesaplanmasında birinci bakıma ihtiyacı olan engelliden sonraki her bakıma ihtiyacı olan engelli iki kişi sayılır. Birinci fıkra ile belirlenen hane halkı gelir ölçütünü aşan gelir değişikliğinin tespiti hâlinde bu madde kapsamında yapılan ödemeler durdurulur ve değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte genel hükümlere göre takip ve tahsil edilir.” şeklindeki düzenleme bulunmaktadır.
Ancak; aynı Kanun"a 18/01/2017 tarihinde 6770 S.K./6. md ile eklenen Geçici 15. Madde ile; “Gerçeğe uygun olmayan belge ve sağlık kurulu raporu kullanımı nedeniyle yapılan ödemeler hariç olmak üzere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar bu Kanunun ek 7 nci maddesi kapsamında fazla ve yersiz ödenen ve geri alınması gereken tutarlar ile bunlardan doğan faizler terkin olunur. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu kapsamda tahsil edilmiş olan tutarlar bakımından ilgili kişiler lehine hiçbir şekilde alacak hakkı doğmaz ve yapılmış olan tahsilatlar iade edilmez. Açılmış olan davalarda yargılama gideri ile vekâlet ücretine hükmolunmaz, hükmolunanlar tahsil edilmez.” şeklinde yeni bir düzenleme yapıldığı ve söz konusu düzenlemenin karar tarihinden sonra yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 2828 sayılı Kanun"un geçici 15. maddesi gereğince yeniden değerlendirme yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.