Esas No: 2022/3729
Karar No: 2022/12941
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/3729 Esas 2022/12941 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-1. cümle, 43/1, 29 ve 62/1. maddeleri gereğince tehdit suçundan 2 ay 2 gün hapis cezasına çarptırılmıştır. Hükmün açıklanması geri bırakılmış ve denetim süresine tabi tutulmuştur. Sanığın daha önce işlediği silahla tehdit suçu nedeniyle ceza aldığı öğrenilmiştir. Dosya incelemesinde, uzlaşma kapsamında olmayan tehdit suçu nedeniyle uzlaşma tekliflerinin geçersiz olduğu ancak sonrasında yapılan kanun değişikliği ile tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına dahil edildiği belirlenmiştir. Bu nedenle, hukuka aykırı bir şekilde uzlaştırma hükümlerinin uygulanmadığına karar verilmiştir. Karar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulmuş ve sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-1. cümle, 43/1, 29 ve 62/1. maddeleri; Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5, 253, 254 ve 309. maddeleri.
"İçtihat Metni"
KARAR
Tehdit suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-1. cümle, 43/1, 29 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 2 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetim süresine tâbi tutulmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 05/05/2010 tarihli ve 2010/286 esas, 2010/348 sayılı kararının itiraz edilmeden 21/05/2010 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 23/07/2013 tarihinde işlediği silahla tehdit suçundan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve sanığın anılan Kanunun 106/1-1.cümle, 43/1, 29 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 2 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2021 tarihli ve 2020/131 esas, 2021/172 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21/01/2022 gün ve 2021/163307 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Kanun'un 106. maddesinde düzenlenen “tehdit” suçunun suç tarihinde uzlaşma kapsamında bulunmaması nedeniyle anılan suç yönünden taraflara yapılan 20/03/2010 ve 21/03/2010 tarihli uzlaşma tekliflerinin geçersiz olduğu, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinde değişiklik yapıldığı ve uzlaştırmanın 5237 sayılı Kanun'un 106/1. maddesinde yer alan "tehdit" suçu yönünden de uygulanabilir hale gelmesi nedeniyle sanığın üzerine atılı tehdit suçu açısından söz konusu kanun değişikliğine göre hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu, 5271 sayılı Kanun’un 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendine mevcut (2) ve (3) numaralı alt bentlerden sonra gelmek üzere (3), (5) ve (6) numaralı alt bentler eklenmiştir.Bu bentlere göre, tehdit (madde 106, birinci fıkra), hırsızlık (madde 141), dolandırıcılık (madde 157) suçları uzlaşma kapsamına alınmıştır.
İncelenen somut olayda; sanığın, üzerine atılı tehdit suçunun suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmadığından taraflara yapılan uzlaşma tekliflerinin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik CMK'nın 253/1. madde hükmü uyarınca, TCK'nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması nedeniyle CMK’nın 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Sanık ... hakkında tehdit suçuna ilişkin ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2021 tarihli ve 2020/131 esas, 2021/172 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK'nın 309. maddesinin 4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 24/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.