Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5066
Karar No: 2022/12940
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/5066 Esas 2022/12940 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın, hakaret suçundan cezalandırılmasıyla ilgili olarak verilen hükmün itiraz sonucunda reddedilmesi üzerine, denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suç sebebiyle mahkumiyeti ve cezasının tesbiti üzerine, yeniden hakaret suçu sebebiyle verilen kararın kanuna aykırı olduğu tespit edilmiştir. CMK'nın 170/4 maddesine aykırı davranılarak, hakaret suçu hakkında açılmış bir dava olmamasına rağmen sanığın hakaret suçundan mahkumiyet hükmü kurulması kararı iptal edilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve denetim süresi belirtilerek verilen ilk hükümde kullanılan kanun maddeleri şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 125/3-a, 129/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri.
4. Ceza Dairesi         2022/5066 E.  ,  2022/12940 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR
    Hakaret suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 125/3-a, 129/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.020,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/12/2012 tarihli ve 2011/597 esas, 2012/1131 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2013 tarihli ve 2013/87 değişik ... sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 01/02/2017 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 125/3-a, 129/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.020,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/06/2020 tarihli ve 2020/52 esas, 2020/319 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 02/02/2022 gün ve 2022/11341 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında;
    "Dosya kapsamına göre,
    1- Sanığın mahkumiyetine esas hakaret suçundan hüküm kurulurken temel cezanın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1 ve 125/3-a maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesini müteakip, anılan Kanun'un 129/1. maddesi uyarınca 1/3'üne kadar indirim yapılarak 4 ay hapis cezasının, aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 3 ay 10 gün hapis cezasının tespiti üzerine, hapis cezasının günlüğü 20,00 Türk lirasından paraya çevrilmek suretiyle sonuç olarak 2.000,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın gün olarak belirlenmesi sonucunda 2.020.00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilerek fazla ceza tayin edilmesinde,
    2- İddianame içeriğine göre sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçundan dava açıldığı, hakaret suçundan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170. maddesine uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı gözetilmeden, dava konusu edilmeyen hakaret suçundan hüküm kurularak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225. maddesine aykırı davranılmasında,
    İsabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    CMK'nın 170. maddesinin 3, 4 ve 6. fıkraları uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmeli, aynı Kanunun 225. maddesine göre de, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21/02/2012 gün 4/570-51 sayılı kararında açıklandığı üzere, soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, CMK'nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. İddianame, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın bilgilendirilmemesi, ... İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açacaktır. Bu sebeple, bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesi o olay hakkında dava açıldığını göstermeyecek, dava konusu yapılacak eylemin iddianamede bağımsız olarak anlatılması ve sevk maddesinin belirtilmesi gerekecektir.
    İnceleme konusu somut olayda; iddianame içeriğine göre sanık hakkında TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçundan dava açıldığı, hakaret suçundan CMK'nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı gözetilmeden, dava konusu edilmeyen hakaret suçundan da mahkumiyet hükmü kurularak, 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesine aykırı davranılması hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- İki nolu istem yönünden sanık ... hakkındaki ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/06/2020 tarihli ve 2020/52 esas, 2020/319 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- İki nolu istem yönünden karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309. maddesinin 4-d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan HÜKMÜN İPTALİNE,
    3- Bozmanın konusunu oluşturan 1 nolu kanun yararına bozma isteminin, bozma kararının niteliğine göre incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 24/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi