Esas No: 2022/7120
Karar No: 2022/13063
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/7120 Esas 2022/13063 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkumiyet hükümleri verilmiştir. Ancak hüküm kanuna aykırıdır çünkü hakaret suçunun unsurları oluşmadığı, sanıkların tehdit suçu işlediği ve işledikleri suçun tam olarak belirlenmediği gibi nedenler sebebiyle hükümler bozulmuştur. Kanun maddeleri şöyledir:
- TCK'nın 106/2-c maddesi (tehdit suçu)
- TCK'nın 125. maddesi (hakaret suçu)
- TCK'nın 265/3. maddesi (eşit suçluluk ilkesi)
- 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi (CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması)
- CMK'nın 231. maddesi (hükmün açıklanmasının geri bırakılması)
- TCK’nın 51/3. maddesi (denetim süresi)
- TCK'nın 53/1. maddesi (hak yoksunluğu)
- TCK'nın 50/1-f maddesi (tekerrüre esas alınacak işte çalıştırılma)
- TCK'nın 50/5. maddesi (asıl mahkumiyetin tedbir olduğunun belirtilmesi)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, ... Cumhuriyet Savcısının temyiz dilekçesinin ... Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere 22/06/2015 tarihli taşra temyiz kaydı kaleme şerhini aldığı bu nedenle temyizin süresinde olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1) Sanıkların, eğlendikleri mekanda gasp edildiğini düşündükleri telefonu getirmeleri için polis merkezinde, polis memurlarına “telefonu getirin o telefon buraya gelecek biz öyle istiyoruz siz de böyle yapacaksınız yarın nasıl terör estiriliyor, görün burayı nasıl bombalayacağız, havaya uçuracağız” şeklinde sözleri söylemeleri şeklindeki eylemlerinin, TCK'nın 106/2-c maddesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması,
2) Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanıkların katılanlara hitaben söylediği kabul edilen sözlerin muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatı yerine mahkûmiyet kararı verilmesi,
3) Kabule göre de,
a) Sanıkların eylemerini birden fazla kişi ile gerçekleştirmesine karşın, haklarında TCK'nın 265/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,,
b) Sanık ... hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan ve yargılama sürecindeki gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşması sebebiyle cezası ertelenen sanık hakkında, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, "Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” şeklindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
c) Sanık ... hakkında kurulan hükümlerde, temel cezaların alt sınırdan belirlenmesi ve takdiri indirim nedeni uygulanmasına karşın, ertelenmeleri nedeniyle, TCK’nın 51/3. maddesi gereğince denetim sürelerinin gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak 2 yıl olarak belirlenmesi,
d) Sanık ... hakkında hakaret suçundan hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
e) Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan hükmün 5237 sayılı TCK'nın 50/1-f maddesi gereğince hükmedilmiş kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına dair seçenek yaptırım kararı olduğu, TCK'nın 50/5. maddesinde uygulamada asıl mahkumiyetin tedbir olduğunun belirtilmesi karşısında, tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ile ... ve Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.