Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1336
Karar No: 2014/26937

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/1336 Esas 2014/26937 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/1336 E.  ,  2014/26937 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İstanbul 7. İş Mahkemesi
    Tarihi :15.05.2013
    No :2010/823-2013/338


    Dava, trafik iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, bozma üzerine, ilamında belirtildiği şekilde, davanın N.. G.. yönünden reddine, diğer davalılar yönlerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediyesi avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dairemizin 2008/ 15776 – 2010/ 7361 sayılı bozma ilamına uyulması sonrasında, yapılan yargılama sonucu, davalı N.. G.."ün, 657 sayılı Kanuna tabi olarak görev yaptığının anlaşılması karşısında, hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi isabetlidir.
    Bozma sonrası açılan ve hakkındaki dava işbu dava ile birleştirilen davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönünden ise yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Zira, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olup, kusur sorumluluğu esasına dayanmaktadır. Anılan maddede düzenlenmiş bulunan rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusurlu olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığı sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeniyle daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza dosyaları varsa, bu dosyalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Bu nedenle, kusur tespitine yönelik tüm tespitler de irdelenerek, olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 26. maddesine de uygun, soyut ifadelere dayanmayan, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı , ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin ve/veya üçüncü kişişinin uyup uymadığı ve dayanağı mevzuat hükümleri ayrıntılarıyla
    irdelenerek, iş sağlığı ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak kusur raporu ile sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda; Mahkemece, bozmaya uyulması sonrası alınan kusur raporunda, ceza davası dikkate alınarak, kazanın oluşumunda davalı sürücünün seyir yoluna giren ve onun ani fren yapmasına sebep olan araç sürücüsünün etkisi kabul edilerek, davalı sürücü 3/8, diğer sürücü 5/8 kusurlu kabul edilmiştir. Ancak, dayanılan bu kusur raporu; davalı belediyenin şöförü olduğu anlaşılan davalı sürücünün, çalışma koşulları, aracın bakım durumu gibi, kazayı etkileyebilecek ve davalı Belediyeye kusur izafe edilebilecek hususlar üzerinde durmamış, mahkeme ise, davalı Belediyeye bir kusur izafe edilmemesine rağmen, 26. maddenin kusur sorumluluğuna dayandığı gözetilmeksizin aleyhine hüküm kurmuştur.
    2- Öte yandan davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkı, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olup, Kurum alacağının belirlenmesinde dikkate alınması gereken, gelirin ilk peşin sermaye değeridir.
    Anılan maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunması ve tazminat hesabının bu şekilde yapılması gerektiği halde; Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınmaksızın, artışları da içerir biçimde tüm peşin değerli gelir miktarı esas alınarak hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum ve davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediyesi avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalı,
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediyesi"ne iadesine, 16.12.2014 günü oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi