Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20184
Karar No: 2019/18277
Karar Tarihi: 07.10.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/20184 Esas 2019/18277 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı iş yerinde kasap olarak çalıştığını ve iş akdinin haksız, ihbarsız ve kötü niyetli olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile son ay ücret, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ve fazla mesai ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise, davacının iş akdinin haklı nedenle derhal feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Temyiz edilen kararda ise, davacının fazla mesai ücreti talebi üzerinde durulmuş ve işyeri kayıtları, belgeler ve tanıkların beyanlarına göre fazla mesainin ispatı gerektiği belirtilmiştir. Hüküm altına alınan bilirkişi raporunda hesaplama yapılmadan sonuca gidilmesi hatalı bulunarak, kayıtlar detaylı bir şekilde incelenerek bordrolarda yer alan tahakkuklar karşılaştırılması ve aradaki farkın tespiti için bilirkişiye denetime elverişli rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Türk Borçlar Kanunu, İş Kanunu ve ilgili diğer kanun maddeleri kararda değinilen kanunlar arasındadır.
22. Hukuk Dairesi         2016/20184 E.  ,  2019/18277 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin marketçilik konusunda faaliyet gösteren davalı işyerinde 02/06/2006 tarihinden itibaren kasap olarak çalışmaya başladığını ve iş akdinin haksız, ihbarsız ve kötü niyetli olarak feshedildiği 01/10/2014 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile son ay ücret, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ve fazla mesai ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş akdinin haklı nedenle derhal feshedildiğini, işyeri kurallarına aykırı davrandığını, fazla mesai ya da tatil çalışmalarının bordroya yansıtıldığını, ücretinin ödendiğini, davacının muvafakatnameler verdiğini ve yıllık izinlerini de kullandığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece toplanan deliller ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin ödenmeyen fazla mesai ücretinin bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tüm dönem çalışmalarını gösterir bordrolarda fazla mesai tahakkuku bulunduğu ve tüm bordroların imzalı olduğu gerekçesi ile davacının fazla mesai ücretini talep edemeyeceği belirtilmiştir. Ancak davacı davalı iş yerinde işe giriş ve çıkışların kayıt altında tutulduğunu belirterek fazla mesai yaptığını iddia etmiş ve yargılama esnasında 16.01.2015 tarihli beyan dilekçesi ile dosya içerisine davalı işveren tarafından puantaj adı altında davacının işe giriş çıkış saatlerini gösterir bir kısım kayıtlar sunulmuştur. Bu halde Mahkemece ilgili kayıtlar dikkate alınarak davacının fazla mesai alacağının hesaplanması ve kayıtlara ait olan döneme ilişkin bordrolar karşılaştırılarak bordolarda tahakkuk edenden daha fazla fazla mesainin yapıldığı tespit edilirse aradaki farkın hüküm altına alınması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda hiç hesaplama yapılmadan sonuca gidilmesi hatalıdır. Mahkemece kayıtlar detaylı bir şekilde incelenmek ve bordrolarda yer alan tahakkuklar karşılaştırılmak suretiyle bilirkişiden denetime elverişli olacak şekilde rapor alınmalı ve sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi