Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/186
Karar No: 2020/2760
Karar Tarihi: 12.03.2020

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/186 Esas 2020/2760 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 1,34 promil alkollü iken araç kullanırken, yakın takip kuralını ihlal ederek önündeki araca çarpması sonucu taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan yargılanmıştır. İlk iddianamede sadece trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmıştır. Ancak daha sonra şikayetçi olan iki kişinin yaralanması nedeniyle zarar suçunun da oluştuğu belirtilerek tekrar dava açılmıştır. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanığın tek bir eylemi ile taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının oluştuğunu ancak, 5237 sayılı Kanunun “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiğini, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğunu, somut olayda ise şikayetçi olan iki kişinin yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğunu, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, sanık hakkında atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ceza verilemeyeceğ
12. Ceza Dairesi         2020/186 E.  ,  2020/2760 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3. maddesi yollamasıyla 179/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Samsun 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2018 tarihli ve 2017/716 esas, 2018/70 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, sanığın olay tarihinde 1.34 promil alkollü olduğu halde sevk ve idaresindeki araç ile seyir hâlinde yağmur nedeniyle zeminin ıslak olması nedeniyle yakın takip kuralını ihlâl ederek önündeki araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, sanığın çarptığı araçta bulunan ... ve ..."in basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte yaralanmaları şeklinde gerçekleşen olayda sanık hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan ayrıca soruşturma yürütülerek Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 25/06/2018 tarihli ve 2018/6492 esas sayılı iddianamesi açılan kamu davasının Samsun 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/467 esası ile hâlen derdest olduğu anlaşılmakla,
    Benzer bir olayla ilgili Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 20/02/2018 tarihli ve 2017/12084 esas, 2018/1805 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığın tek bir eylemi ile taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının oluştuğu, ancak, 5237 sayılı Kanun"un “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise, birden fazla kişinin yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, sanık hakkında atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ayrıca cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği cihetle, anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 19/12/2019 gün ve 94660652-105-55-19828-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2019 gün ve 2019/132811 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay günü saat 01:15 sıralarında, sanığın 1,34 promil alkollü vaziyette sevk ve idaresindeki araç ile meskun mahalde, bölünmüş ıslak zeminli asfalt kaplama yolda seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde, müşteki ...’in sevk ve idaresindeki araca arkadan çarpması şeklinde meydana gelen ve müştekiler ..., ... ve ...’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralanmasıyla sonuçlanan olayda; sanık hakkında düzenlenen ilk iddianame ile yalnızca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dava açıldığı ve bu suçtan sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3-2, 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği; müştekiler ... ve ...’nun şikayetçi olması üzerine sanık hakkında düzenlenen 25.06.2018 tarihli iddianame ile taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dava açıldığı ve açılan davanın derdest olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla; sanığın tek bir eylemi ile taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının oluştuğu, ancak, 5237 sayılı Kanunun “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise şikayetçi olan iki kişinin yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, sanık hakkında atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ceza verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden;
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Samsun 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2018 tarihli ve 2017/716-2018/70 sayılı kararına yönelik Kanun yararına bozma talebinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi