11. Hukuk Dairesi 2018/3000 E. , 2019/4468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 19/04/2018 tarih ve 2018/137-2018/196 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalının, müvekkili şirkette yurt dışı satış takım lideri olarak çalıştığını, ancak işinden 20.12.2012 tarihinde ayrıldığını, taraflar arasında yapılmış olan 01.07.2010 tarihli iş sözleşmesinin 12. maddesinde rekabet yasağı hükmünün bulunduğunu, aynı maddede bu yasağa aykırı hareketin müeyyidesinin ön görüldüğünü, iş sözleşmesinin bu maddesine rağmen davalının işten ayrıldıktan hemen sonra müvekkili şirket fabrikasının yakınında faaliyet gösteren rakip dava dışı Janoschka İzmir A.Ş.’de işe girdiğini, davalının, müvekkili işyerindeki çalışması sırasında elde ettiği firmaya ait ticari, sınai ve teknolojik sırları kullanarak rakip bir müessesede çalışmamayı, kabul ve taahhüt etmesine rağmen buna aykırı hareket ettiğini ileri sürerek 23.730 TL cezai şartın yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin iş akdinin işverenle karşılıklı olarak feshedildiğini ve ihbar süresinde müvekkilinin çalışmasının davacı şirketçe istenmediğini, müvekilinin yeni iş akdini Almanya"da çalışmak üzere 10.01.2013 tarihinde imzalamış olduğundan rekabet yasağına aykırı davranmadığını, müvekkilinin eski işyerine ait bir bilgi veya tecrübeyi yeni işyerinde kullanmadığını, rekabet yasağı hükmünün denklik ve karşılıklılık vasfı içermediğinden ve yer itibari ile getirdiği sınırlar nedeniyle cezai şartın geçersiz olduğunu, fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; 6098 sayılı TBK’nın 445. maddesinde hakime aşırı nitelikteki rekabet yasağının kapsamını ve süresini sınırlama yetkisinin verildiği, ancak anılan sınırlamanın ön şartının işverenin üstlendiği karşı edimin mevcudiyeti olduğu, iş sözleşmesinde sadece davalı aleyhine cezai şartın konulduğu, davacı aleyhine cezai şart yahut karşı edimin düzenlenmediği, bu nedenle TBK’nın 420/1. maddesi uyarınca cezai şartın geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali iddiasına dayalı cezai şart istemine ilişkindir. Mahkemece, 6098 sayılı TBK’nın 420/1. maddesi uyarınca cezai şartın geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dava konusu 01.07.2010 tarihli hizmet sözleşmesinin “Rekabet Yasağı ve Eğitim Masrafları” başlıklı 12. maddesindeki cezai şarta ilişkin düzenleme, hizmet sözleşmesine ilişkin olmayıp hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonraki 1 yıl için geçerli olan rekabet yasağı sözleşmesine ilişkindir. Her ne kadar dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin sözleşme, taraflarca hizmet sözleşmesi içerisinde akdedilmişse de hizmet sözleşmesinin sona ermesiyle beraber hüküm ifade edeceği gözetilerek mahkemece, 6098 sayılı TBK’nın 445/2 maddesi uyarınca bir değerlendirme yapılıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.