18. Hukuk Dairesi 2016/6854 E. , 2016/9077 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 40 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da, hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin birinci fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tespiti ve bedelin tespitinde etkisi olan diğer unsurlarda dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.
Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
Mahkemece tarafların vereceği yada re"sen belirlenecek emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten ve bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra yukarıda açıklanan esaslara uygun incelemeyi ve sonucunu içeren ek bilirkişi raporları alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. İncelenen
emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, kamulaştırılan taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası"nın 18. maddesinin ikinci fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
2942 Sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereğince emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında gözönünde tutulması ve buna göre dava konusu taşınmaz ile emsallerin değerlendirme (dava) yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilip karşılaştırılarak değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
Hükme esas bilirkişi raporunda somut emsal olarak incelenen 933 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 13.10.1989 tarihli satışı çok eski tarihli olması nedeniyle dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde yanıltıcı sonuçlara götürebileceğinden seçilen emsalin uygun emsal olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, taraflara emsal satışları bildirmeleri için imkan tanınması, gerektiğinde re"sen emsal tespit edilerek emsalin değerlendirmeye esas alınan satışını gösteren tapu kaydı ile satışa esas alıcısı, satıcısı ve satış bedelini gösterir resmi satış akit tablosunun tapu müdürlüğünden, emsalin ve dava konusu taşınmazın 2011 yılında bağlı bulundukları cadde veya sokak için belediyelerce emlak vergisine esas olmak üzere belirlenen asgari m² fiyatlarının, ayrıca dava konusu taşınmazın dava tarihi ve emsalin satış tarihi itibarıyla imar uygulaması sonucu meydana gelmiş imar parselleri olup olmadıklarının, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüşse ne oranda düşüldüğünün ilgili belediye başkanlıklarından ve tapu müdürlüğünden sorularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.