Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının 30.05.2006 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile borçlu ........ Kollektif Şirketi aleyhine başlattığı takipte dayanak çekler 15.04.2006, 25.04.2006 tarihlidir. Borçlu şirketin yasal süresi içerisinde icra dairesine yapmış olduğu itirazla şirketin tasfiye olunduğunu 27.04.2005 tarihinde ticaret sicil kaydının silindiğini ve bu nedenle şirketin borçlu olamayacağını itirazen bildirdiği görülmüştür. Aynı konuda aynı şirket hakkında İzmir 6.İcra Hukuk Mahkemesinin 17.04.2007 tarihinde verdiği kararda şirketin kaydının silindiği ve ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği tesbit edildiğinden şirket yönünden borç olmadığından takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Her ne kadar İcra Mahkemesi kararları kesin hüküm niteliğinde değil ise de, bir önceki kararın kesinleşmesi halinde bir sonraki karar açısından kesin hükmün neticelerini doğuracağı tartışmasızdır. Bu nedenle İcra Mahkemesince itirazın kabulüne karar verilmek gerekirken reddi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17/04/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.