Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2347
Karar No: 2021/5213
Karar Tarihi: 06.10.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2347 Esas 2021/5213 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar, mirasbırakanın tüm mal varlığını üç oğlu arasında taksim ettiğini ve mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket etmediğini belirtmişlerdir. Mahkeme, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca dava konusu beş parça taşınmaz yönünden dava şartı yokluğundan davanın reddine, dava konusu beş parça taşınmaz yönünden ise davanın tefrikine karar vermiştir. Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istekli davada, dava konusu taşınmazları ilgilendiren 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı kabul edilmiştir. Bir kısım taşınmazların senetsizden tespit gördüğü ve mirasbırakanın bu taşınmazları davalılara bağışlaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, tefrik kararı üzerine davalıların uyuşmazlık konusu taşınmazları satın alması nedeniyle temyiz ret edilmiştir. Kararda, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
1. Hukuk Dairesi         2021/2347 E.  ,  2021/5213 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, 2013 yılında ölen mirasbırakan Halil Kuşdoğan’ın dava konusu 101 ada 108, 118 ada 31, 118 ada 52, 119 ada 18, 132 ada 56, 135 ada 6 parsel sayılı altı parça taşınmazı kadastro çalışmaları sırasında davalı oğlu ... adına tespitini sağlamak suretiyle bedelsiz devrettiğini, dava konusu 135 ada 5, 130 ada 58, 130 ada 61, 141 ada 35 parsel sayılı dört parça taşınmazı da değişik tarihlerde satış göstermek suretiyle davalı torunu Serdal’a temlik ettiğini, asıl amacın mirastan mal kaçırmak olup, mirasbırakan ile davalılar arasındaki tüm işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu toplam on parça taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalı ...’in eşi olan dava dışı ...in ölünceye kadar bakma sözleşmesinin infazı için... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/159 Esas sayılı dosyası ile dava açması üzerine eldeki davanın kötüniyetli olarak açıldığını, mirasbırakanın tüm mal varlığını üç oğlu arasında taksim etiğini, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket etmediğini, mirasbırakanın dava konusu taşınmazlardan 141 ada 35, 130 ada 58 ve 61 parselleri zaten 01.10.2007 tarihli vasiyetname ile davalı torunu Serdal’a verdiğini ve bu doğrultuda işlem yaptığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, Kadastro Kanunu 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle dava konusu beş parça taşınmaz yönünden dava şartı yokluğundan davanın reddine, dava konusu beş parça taşınmaz yönünden ise davanın tefrikine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.


    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup; mahkemece, dava konusu bir kısım taşınmaz yönünden davanın tefrikine, bir kısım taşınmaz yönünden ise 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Somut olayda; mirasbırakan Halil Kuşdoğan, kadastro tespitinden sonra 09.10.2013 tarihinde öldüğüne göre, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı tartışmasızdır. Mahkemece, dava konusu bir kısım taşınmaz yönünden bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de; dava konusu 101 ada 108 parsel sayılı taşınmazın senetsizden tespit gördüğü ve mirasbırakanın bu taşınmazı 1996 yılında davalı oğlu ...’e bağışlaması nedeniyle davalı ... adına 20.07.1998 tarihinde tespit edildiği, 119 ada 18, 118 ada 31, 132 ada 56 parsellerin de senetsizden zilyetliğe dayalı olarak doğrudan davalı ... adına 18.01.2000, 28.03.2000, 25.02.2000 tarihlerinde tespit edildiği, 118 ada 52 parselin eski tapu kaydı ile mirasbırakan adına kayıtlı iken 1985 yılında haricen ve rızaen davalı oğlu ...’e terk etmesi nedeniyle davalı ... adına 25.04.2000 tarihinde tespit edildiği ve bu tespite mirasbırakanın muvafakat ettiği, kadastro tespitlerinin 27.10.2000 tarihinde kesinleştiği, mirasbırakan tarafından tapu memuru önünde yapılmış bir temlik bulunmadığından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istekli eldeki davada 01.04.1974 tarih ½ sayılı İBK’nın uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek anılan taşınmazlar yönünden bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle davanın reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Tefrikine karar verilen dava konusu 135 ada 5, 130 ada 58, 130 ada 61, 141 ada 35, 135 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak ise; eksiğin giderilmesi suretiyle getirtilen kayıtlara göre, tefrik kararı üzerine anılan taşınmazlarla ilgili... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/118 Esas 2018/97 Karar sayılı dosyası üzerinden yargılamanın yapıldığı ve 12.04.2018 tarihinde davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verildiği, anılan kararın istinaf incelemesi sonucu 02.11.2020 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, davacıların tefrik kararına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının da reddine.
    Ne var ki; harç hususu kamu düzenini ilgilendirdiğinden temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın resen gözetilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda; mahkemece, eldeki davada yargılamasına devam edilen dava konusu bir kısım taşınmaz yönünden davanın reddine karar verildiği gözetilmek suretiyle maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, eldeki dava açısından harca hükmedilmemesi doğru değildir.
    Ancak, anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyize konu... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/134 Esas 2016/48 Karar sayılı 18.02.2016 tarihli kararının hüküm kısmının 3. fıkrasında yazılı “Harç...” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, yargılama gideri ibaresinden önce gelmek üzere “Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 29,20 TL maktu karar ve ilam harcının davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,” ifadesinin eklenmesine, davacılar vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    06.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi