10. Hukuk Dairesi 2014/23628 E. , 2014/26844 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İskenderun 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 08.05.2014
No : 2013/456-2014/163
Dava, hak sahibi konumundaki davacıya ödenen aylıkların kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ve kesilen ölüm aylıklarının iadesi birleşen dava, ise yersiz ödenen aylıkların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı/ birleşen dosya davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 6.01.2012 tarihinde kesinleşen davacıya yaşamını yitiren babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle kesilerek, 21.11.2012 – 20.03.2013 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
5510 sayılı Kanunun, Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi başlığını taşıyan 59. maddesinde, "Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür....
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Açıklanan yasal çerçevede somut olay incelendiğinde; Sosyal Güvenlik Kurumu Kontrol Memurluğu görevlilerince gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen beyanlar ve belirlemeler, Hacıahmetli Köyü azasının "...davacı T.. D.."in 10-15 yıldır No:508 adresinde eşi M.. A.. ile birlikte yaşadıkları... " şeklindeki Kurum memurlarına verdiği imzalı beyanı, bu beyanı doğrular nitelikteki hak sahibi davacı ile boşandığı eşinin aynı adreste yaşadıklarını gösterir bilgi, belge, adres kayıtları, davacının annesinin ve babasının boşanma tarihinden kısa bir süre önce vefat ettikleri ve Kurum denetim tarihinde aynı adreste kayıtlı iken denetim tarihinden sonra 12.4.2013 tarihinde davacının adresini oğlunun adresine aldırdığı hususları ve kamu tanıklarının " ...boşandıklarını bilmediği...", "...parasızlıktan boşandığı..." yönündeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu Kurum işlemine dayanak olan kontrol memurunun 27.12.2012 tarihli raporunun aksinin ispatlanamadığı, hak sahibi davacı ile boşandığı eşinin fiili olarak beraber yaşadıkları belirgin olup bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece, asıl davanın reddine; birleşen davanın, kabulüne karar verilmesi gerekirken, ilamda belirtildiği şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı/birleşen dosya davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.