Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7275 Esas 2017/1552 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7275
Karar No: 2017/1552
Karar Tarihi: 28.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7275 Esas 2017/1552 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkilinin davalıya mal sattığını fakat bedelin ödenmediğini ve icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu söyleyerek, davalının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi talep etmiştir. Davalı ise malın ayıplı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, ayıbın gizli ayıp olduğunu belirleyerek, davalının seçimlik hakkını kullanarak davayı reddetti. Ancak mahkeme, alıcının satım konusu malı kullanmakta olduğu keşifte anlaşıldığı ve davalının sözleşmeden döndüğünü bildirmediği için maldaki ayıp nedeniyle semenden indirim yapılıp yapılamayacağı tartışılmadığından hükmün bozulmasına karar verdi.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu'nun 227/4. maddesi: Alıcının seçimlik hakkı
- Borçlar Kanunu'nun 218. maddesi: Satılanın ayıplı olması
- İcra ve İflas Kanunu'nun 66. maddesi: İcra takibine itirazın iptali
19. Hukuk Dairesi         2016/7275 E.  ,  2017/1552 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mal sattığını, bedelin ödenmediğini, bunun üzerine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu malın ayıplı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, ürünlerdeki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, davalı alıcının süresi içerisinde ihbarda bulunarak BK"nın 227/4. maddesindeki seçimlik hakkını kullandığı ancak davacı şirketin imkan olmasına rağmen bu ürünleri ayıpsız olanları ile değiştirmediği bu nedenle edimini tam olarak yerine getirmediğinden satış bedelini de talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece satılanın ayıplı olması nedeniyle davacı satıcının satış bedelini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de alıcının satım konusu malı kullanmakta olduğu mahkemece yapılan keşifle anlaşılmıştır. Ayrıca davalı keşide ettiği ihtarda ve davaya cevabında sözleşmeden döndüğünü de bildirmemiştir. Hal böyle olunca maldaki ayıp nedeniyle semenden indirim yapılıp yapılamayacağının tartışılmamış olması hatalıdır. Kabule göre de, satıma konu malın davacıya iadesine de karar verilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.