20. Hukuk Dairesi 2018/2222 E. , 2018/3667 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine Temsilcisi dava dilekçesinde özetle;...ilçesi, ... köyü, ...mevkiinde bulunan 117 ada 1 nolu parselin orman vasfı ile davalı ... Müdürlüğü adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın tapuya kayıtlı olmadığını, tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların zilyetleri adına tescil edilebilmesi için 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yer alan koşulların bulunması gerektiğini, Kanunda yer alan en az yirmi yıllık çekişmesiz ve aralıksız zilyetliğin koşullarının gerçekleşmediğini, zira davalı kurumun malik sıfatıyla taşınmazı kullandığına "tarla" vasfındaki taşınmazı ekip biçtiğine ilişkin bir belge ya da beyan bulunmadığını, taşınmazın uzun yıllardan beri ekilip biçilmediğini, kimsenin malik sıfatıyla zilyet olmadığını, kadimden beri sahipsiz olduğunu, buna göre de davalı kurum adına tespitinin mümkün olmadığını, malik sıfatıyla zilyedi bulunmayan ya da zilyedi olsa da kanunda aranan koşulları taşımayan taşınmazların Hazine adına tescilinin gerektiğinin aynı Kanun"un 18. maddesinde düzenlendiğini, sayılan nedenlerle 11.010,47 m² yüzölçümlü Hazine adına tescilli taşınmazın...İlçesi, ... Köyü, ...Mevkiinde, 117 ada, 1 nolu "orman" olarak tespit gören taşınmaz içerisinde kaldığını beyan ederek, tapuları oranı kadar alanın tespitinin iptal edilerek, taşınmazın Hazine adına tesciline, yargılama giderlerinin davalı kurum üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı tarafın aynı dava konusu yere ilişkin...Kadastro Mahkemesinde açtığı 2013/123 E. - 2014/159 K. sayılı dava dosyasının buunduğu, bu davada, yanlış hasıma dava yöneltildiği gerekçesiyle husumetten davanın reddine karar verildiği ve yasal süre içerisinde verilen kararın taraflarca temyiz edilmediği için kesinleştiği,...İlçesi terör bölgesi içerisinde olup son zamanlardaki artan terör olayları dolayısıyla keşiflere hiçbir şekilde gidilemediği, bu yüzden birçok dosyanın keşfinin muallak bir şekilde yıllardır bekletilmekte olduğu aynı yere ilişkin Kadastro mahkemesinin 2013/123 E. - 2014/159 K. sayılı dava dosyasında tüm delillerin ayrıntılı bir şekilde toplanmış ve dosyanın da yeterince aydınlanmış olduğu, davanın sürüncemede kalmaması, usul ekonomisi, zaman, emek ve masraf kaybını önlemek açısından yeniden keşif yapmak yerine kadastro dava dosyasının yeterli görüldüğü ve delil kabul edilebileceği, bu cümleden olmak üzere; Kadastro mahkemesince 04.06.2014 tarihinde yapılan keşifte mahalli bilirkişilerden Hazineye ait tapu kaydının ait olduğu alanların gösterilmesinin istendiği, mahalli bilirkişi beyan ları sonucu Hazineye ait tapunun dava konusu
- 2 -
2018/2222 - 2018/3667
117 ada 1 nolu parsel içerisinde kaldığının anlaşıldığı, fen bilirkişilerinin 26/06/2014 tarihli raporlarında (B) harfi ile gösterilen 11.010,47 m2"lik alanı kapsadığı, Ziraat bilirkişisi tarafından tapu kaydı kapsamında kalan yerlerin ham toprak vasfında olduğu, herhangi bir kimse tarafından ekilip biçilen yerlerden olmadığı, orman bilirkişisi tarafından da orman sayılan yerlerden olmadığının rapor edildiği, buna göre tapu kaydının kapsamı içerisinde kalan ve fen bilirkişilerince (B) harfi ile gösterilen 11.010,47 m2"lik kısmın orman parseli içerisinde kalmasına rağmen bu yerlerin orman sayılan yerlerden olmadığı gerekçesiyle; tapu miktarı kadar kısım yönünden davanın kabulüne, ... ili,...ilçesi, ... köyü, 117 ada 1 parsel numaralı taşınmazın kadastro mahkemesinin 2012/123 Esas sayılı dosyasındaki 26/06/2014 tarihli fen bilirkişi raporundaki ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 11.010, 47 m² miktarındaki kısmının iptali ile ham toprak vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi ve orman kadastrosu çalışmaları 2012 yılında 5304 sayılı Kanuna göre birlikte gerçekleştirilmiştir.
Davacı Hazine 04.01.2015 tarihli dilekçesi ile; Hazine adına idari yoldan oluşturulan 11.010,47 m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazın tapuya dayalı olarak 117 ada, 1 nolu "orman parselinde" kalan kısmının tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece de davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Şöyle ki;
Eldeki dava dosyasında keşif yapılmaksızın başka bir dosya üzerinden yapılan keşif ve bilirkişi raporları esas alınarak hüküm kurulmuş olup, bahsedilen dosya üzerinden yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporları da çekişmeli taşınmazın dava konusu edilen bölümünün öncesi itibariyle, eski tarihli hava fotoğraflarında ve memleket haritalarında orman sayılan yerlerden olup olmadığını tam olarak tespit eden mahiyette olmadığından bu şekilde hüküm kurulamaz. Davacının dayanağı olan tapu, idari yoldan oluşturulan arsa nitelikli tapu olup, buna ilişkin tüm kayıt ve krokilerin de getirtilip keşifte incelenmesi gerekir.
Bu nedenle; mahkemece, (dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri), (dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları), komşu parsel ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir/üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı); (d-dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri
gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli); asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/05/2018 günü oybirliği ile karar verildi.