MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.06.2015 gününde verilen dilekçe ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.11.2015 günlü karar ve 04.02.2016 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, muris ...’den intikal eden ... Mahallesi 240, 237 parsel sayılı taşınmazlar ile ...Mahallesi 370 ada 80 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesini talep etmiştir.
Davalılar ..., ..., ... ve ... ile ... ve ... vekili duruşma aşmasındaki beyanlarında davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece davalı ... vekili tarafından verilen 28.12.2015 havale tarihli temyiz dilekçesi ekinde temyiz gideri ve temyiz karar harcı ile temyiz yoluna başvuru harcını yatırmadığı, daha sonra 05.01.2016 tarihinde temyiz gideri ve temyiz karar harcı ile temyiz yoluna başvuru harcını yatırdığı, temyiz yoluna başvuru harcı ile temyiz karar harcını temyiz süresi geçtikten sonra yatırdığı gerekçesi ile davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verildiği; mahkemece eksik temyiz harç ve gideri yönünden düzenlenen 7 gün süreli 04.01.2016 tarihli muhtıra davalı vekiline tebliğe çıkarılmadan harç ve giderin ikmal edildiği anlaşıldığından, hukuki olmayan gerekçelerle davacı temyiz talebinin ek karar ile reddedilmesi yerinde görülmemiştir. Bu nedenle yerel mahkemenin 04.02.2016 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilerek, 09.11.2015 tarihli kararın temyiz incelemesine geçilmiştir.
TMK’nin 644. maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder.
Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir.
Mirasçılara gönderilecek davetiyede "Belirlenen süre içinde elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya paylaşma davası açılmadığı takdirde istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceğinin" bildirilmesi zorunludur.
Somut olaya gelince; mahkemece taraflara TMK’nin 644. maddesi gereği meşruhatlı davetiye tebliğe çıkarılmaksızın hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Ayrıca dava konusu 237 parsel sayılı taşınmaz ile 370 ada 80 parsel sayılı taşınmazlarda kayden paydaş görünen kişinin ... olduğu; oysa muris isminin ... olduğu nazara alınarak bu taşınmazların murise ait olduğunun tespiti halinde öncelikle tapuda idari yoldan, olmadığı takdirde dava açmak suretiyle düzeltim yapılması için süre verilmesi, bu taşınmazların murise ait olmadığının anlaşılması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.