Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/4681 Esas 2020/8402 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4681
Karar No: 2020/8402
Karar Tarihi: 10.09.2020

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/4681 Esas 2020/8402 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, bir müşterisine ait vergi ve sigorta borçlarını ödemek üzere aldığı paraları ilgili kurumlara yatırmayarak uhdesinde tuttuğu ve böylece hizmet nedeniyle güveni kötüye kullandığı gerekçesiyle asliye ceza mahkemesince mahkum edildiği belirtilmektedir. Ancak, serbest muhasebecilerin vergi ve prim borcu ödeme görevinin olmadığı ve meslek mensuplarının müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapamayacağı konusundaki düzenlemeler dikkate alınmadan karar verildiği ifade edilmektedir. Bu nedenle, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu iddia edilen eylem uzlaştırma kapsamında kalmış ve asıl suçun oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Kararda, Türk Ceza Kanunu'nun 155/1 ve 155/2, 43/1 ve 52. maddelerine atıfta bulunulmaktadır.
15. Ceza Dairesi         2020/4681 E.  ,  2020/8402 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK.nın 155/2, 43/1, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Müştekinin sanatçı olarak serbest meslek faaliyetinden kaynaklanan mali işlemlerinin yönetimi için İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler odasına kayıtlı olarak Serbest Muhasebeci unvanı olmakla birlikte bağımsız büro sahibi olmayan sanığın, arkadaşı ...’in imzasıyla yaptığı, sanığın müştekinin vergi ödemeleri için değişik tarihlerde ve zamanında gönderdiği toplamı 78.885.60 TL olan parayı almakla birlikte vergi dairesine yatırmadığı, zamanında yatırılmayan bu vergi asılları için 18.688.81 TL ilave gecikme zammı ödemek zorunda kaldığı, bu şekilde sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda;
    Serbest muhasebecilerin, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik Kanunu"nun 2/A maddesinde belirtilen görevleri arasında “vergi ve prim borcunu yatırmak” gibi bir görevlerinin olmadığı, ayrıca Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin Mecburi Meslek Kararları"na ilişkin 26/01/1996 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1. maddesinde yer alan "meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar" şeklindeki hükmü de dikkate alınmak suretiyle; sanığın, müştekinin vergi ve sigorta borçlarını ödemek üzere aldığı paraları ilgili kurumlara yatırmayarak uhdesinde tuttuğunun anlaşılması karşısında eylemin, hükümden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamında kalan ve TCK’nın 155/1 maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmünün tesisi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.