17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16432 Karar No: 2019/4783 Karar Tarihi: 15.04.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/16432 Esas 2019/4783 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı banka ile müvekkili arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereğince müvekkilin alacağı borçları ödememesi üzerine banka tarafından icra takibi başlatılmıştır. İcra takibi sırasında taşınmazın davalı özelindeki diğer bir kişiye devredildiği tespit edilmiştir. Müvekkil avukatı tasarrufun iptali davası açarak taşınmazın davalının eline geçmesini haksız ve muvazaalı bulmuştur. Mahkeme, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve banka dekontlarındaki ödemelerin incelenmesi sonucunda müvekkilin iddialarının kanıtlanamadığına karar vermiştir. Kararın gerekçesi madde madde belirtilmiş olup, davacı tarafın dava açtığı alacak haricen ödendiğinden dava konusuz kalmıştır. Bu nedenle mahkeme, davanın esası hakkında karar vermediği gibi yargılama giderlerini de takdir etmiştir. Kanun maddeleri ise; İcra ve İflas Kanunu'nun 277. maddesi ve devamı, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331. maddesidir.
17. Hukuk Dairesi 2016/16432 E. , 2019/4783 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı ... vekili, dava dışı ...Otomotiv Toprak Mahsülleri Dayanıklı Tük. Mal. İnş. San. Tic. Ltd. Şti arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı ..."in de sözleşme de müteselsil kefili olduğunu, sözleşmeye istinaden dava dışı şirkete kullandırılan kredilerin geri ödememesi üzerine kredi hesapları kat edilerek borcun ödenmesi için ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen ödenmeyen borçlar hakkında dava dışı şirket ve davalı ... hakkında icra takibi yapıldığını, davalı ..."in icra takibinden önce adına kayıt taşınmazları diğer davalı ..."ye devrettiğinin tespiti edildiğini, dükkanın borçlu Özlem tarafından davalı ..."ye devri suretiyle yapılan tasarrufun iptalini, taşınmazın...tarafından davalı dışı dördüncü kişiye devredildiği 13.07.2012 tarihindeki değerinin tespiti ile tespit edilecek miktarın davalı ..."den alınarak müvekkili bankaya ödenmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkili aleyhine açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, taşınmazın muvazaalı olarak satıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, taşımazın satın alma bedelinin düşük olmasının sebebinin belediye rayiç bedelinin kullanıldığını, müvekkilinin dava ve diğer davalı ... ile bir ilgisinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, salt bilirkişi raporu ile belirlenen bedel ile işlem esnasında gösterilen değer arasındaki orantısızlığın ve aşırı farkın tek başına TBK nun 19. Maddesi (BK mad.18) gereğince muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığını, ayrıca bankaya yatırılan bedelin taşınmazın satışına ilişkin bedel olduğu, tanık beyanları ve ibraz edilen bir kısım banka dekontlarındaki ödemelerin ve ödeme tarihlerinin bir arada değerlendirildiğinde davalının savunmasının doğrular nitelikte bulunan bu delillere itibar edilmesini gerektiğini, itibar edilen bu delillere göre de davalı borçlu Özlem ile davalı ..."nin muvazaa yaptıkları iddiasının kanıtlanamadığı sabit bulunmakla açılan davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalar icra takibine bağlı davalar olduğundan, dava devam ederken borcun ödenmiş olması halinde dava konusuz kalacaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.Davacı ... vekilince 18/06/2018 tarihli yazılı dilekçesinde dava dayanağı alacağın haricen ödendiğini davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına kararının verilmesi için yerel mahkemeye gönderilmesini bildirmiştir Somut olayda; mahmemece davanın reddine karar verilmiş ise de, tasarrufun iptali davasının şartı olan takip konusu alacak ortadan kalkmış olup bu durumda mahkemece alacağın ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerekir. 2-Bozma neden ve şekline göre davacı ... vekilinin sair temyiz istemlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle (1) nolu bent gereği davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bent gereği de davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.