18. Hukuk Dairesi 2015/12367 E. , 2016/9061 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, dava dilekçesinde, ergin olmayan çocuğunun adının değiştirilmesini istemiş, mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiş, kararı davalı ... temyiz etmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde; davalı ... ile evli olduğunu, bu evliliklerinden bir erkek çocuklarının meydana geldiğini, doğum öncesinde eşiyle çocuğa konulacak isim konusunda anlaştıkları ve koyacakları ismi kararlaştırdıkları halde; eşinin, doğumda yanında bulunmayışından yararlanarak, çocuğa, kardeşinin adını ve bunun yanına daha önce hiç konuşulmayan bir isim ekleyerek "...” ismini koyduğunu ve çocuğu bu isimle nüfusa tescil ettirdiğini, müşterek çocuğun isminin ana ve baba birlikte karar alarak verilmesi gerektiğini ileri sürerek, 18.12.2013 doğumlu çocuğunun isminin "...." olarak değiştirilmesini istemiş; mahkemece, çocuğun isminin "...” olarak değiştirilmesine karar verilmiş, kararı davalı ... temyiz etmiştir.
Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Başka bir ifade ile mahkeme, olayların davacı tarafından yapılan hukuki tavsifi ile bağlı olmayıp, olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi tayin eder (HMK. m. 33). Dava dilekçesinde anlatılan olaylara göre, dava; Türk Medeni Kanununun 27"nci maddesinde yer alan "haklı sebeple adın değiştirilmesi" değil; çocuğa konulacak isim konusunda eşlerin uyuşmazlığa düşmeleri sebebiyle, hakimin müdahalesi isteği niteliğindedir. Çocuğa ad koymak, velayet kapsamında ana ve babaya ait bir hak ve yükümlülüktür. (TMK. m. 339/son) Türk Medeni Kanununun 195"nci maddesine göre, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Çocuğa konulacak isim konusunda eşler uyuşmazlığa düştüklerine göre, sorun, Türk Medeni Kanununun 195"nci maddesi çerçevesinde çözülecektir. Bu hüküm, Türk Medeni Kanununun "aile hukuku" başlılığını taşıyan ikinci kitabı içinde yer almaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulü Hakkındaki Kanununun 4/1"nci maddesi gereğince, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç ikinci kitabında yer alan aile hukukundan doğan dava işlerde aile mahkemeleri görevlidir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir ve mahkemenin görevli olması dava şartıdır. (HMK. m. 114/1-c) Dava şartlarının mevcut olup olmadığı mahkemece re"sen gözetilir. (HMK. m. 115/1) O halde, işin aile mahkemesinin görevine girdiği nazara alınarak, davaya "aile mahkemesi" sıfatıyla bakılması gerekirken, bu hususun gözetilmemesi doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.