1. Hukuk Dairesi 2019/4595 E. , 2019/6240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak mirasbırakan ..."ın mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak 357 parsel sayılı taşınmazını oğlu olan davalı ... "a, 923 parsel sayılı taşınmazını kızı olan davalı ... satış suretiyle devrettiğini, yine ölümünden 15 gün önce 70 parsel sayılı taşınmazını davalı ..."a bağışladığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalılar, devirlerin usulüne uygun olduğunu, mirasbırakanın 24.06.1999 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile davacılar ve dava dışı mirasçılara da terekeden mal bıraktığını, mirasbırakanın denkleştirme (paylaştırma) amacı ile hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; "... mirasbırakan tarafından yapılan vasiyetnamenin yerine getirilip getirilmediğinin, oradaki taşınmazların hak sahiplerine kayden intikal ettirilip ettirilmediğinin araştırılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de bağış konusu edilen taşınmaz bakımından 01.04.1974 gün ve 1/2 İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı gözetilmeksizin 70 parsel hakkında iptal ve tescil kararı verilmesi de isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 357 ve 923 parseller yönünden mirasbırakanın hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, bağış suretiyle devredilen 70 parsel yönünden ise 01.04.1974 tarih ve 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar bu kez Dairece; “... dava konusu 70 parsel sayılı taşınmazın temlikinin bağış suretiyle yapıldığı, geçerli işlemlerden olan bağış suretiyle yapılan temliklerde 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı ve muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği, koşullarının varlığı halinde 4721 sayılı TMK. nun 560 ila 571. maddelerinde öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği açık olup eldeki davada tenkis isteğinin bulunmadığı gözetilerek 70 parsel bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.... Ancak; mirasbırakanın davacı çocukları ile beşeri ilişkilerinin iyi olduğu, aralarında herhangi bir husumetin bulunmadığı, mirasbırakanın ... Noterliğinin 24.06.1999 tarihli vasiyetnamesi ile 1201 parsel sayılı taşınmazdaki annesi ..."tan intikal eden payını ve 1191 parsel sayılı taşınmazının tamamını oğlu ..."a, 31 parsel sayılı taşınmazını müştereken eşi ... ve kızı Hanım ..."a, 1248 parsel sayılı taşınmazını da müştereken kızı ... ile oğulları ... ve ..."e vasiyet ettiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 16.6.2000 tarih ve 2000/486 Esas - 399 Karar sayılı vasiyetnamenin aynen tenfizi kararının 27.06.2000 tarihinde kesinleştiği, salt bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağı, buna göre mirasbırakanın tüm mirasçılarına az ya da çok mal bıraktığı, anlaşılmaktadır. 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırmayı amaçladığı durumlarda uygulanacağı, oysa somut olayda dava konusu taşınmazların mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla devredilmediği açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir..” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, bir kısım dahili davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Bir kısım dahili davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 04.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.