4. Hukuk Dairesi 2017/5026 E. , 2018/2705 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/11/2016 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/04/2017 günlü karara karşı davacı ve davalı tarafın istinaf başvuruları üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine dair verilen 17/10/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Temyiz başvuru formu üzerinde davalının kararı temyiz ettiği belirtilmişse de; dosya içerisinde ve UYAP sisteminde davalı tarafa ait temyiz dilekçesine rastlanmamıştır. Şu durumda, davalı vekili hükmü temyiz etmiş ise temyiz dilekçesinin dosya içerisine eklenmesi için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
2-Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararı davalı vekiline 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1 maddesine göre tebliğ edilmiş ise de yapılan tebligat usulüne uygun olmamıştır.
Şöyleki;
Davalı vekili adına gerekçeli karar tebliğine ilişkin tebliğ evrakında bulunan açıklamalardan; adrese gidildiği, adresin kapalı olması nedeniyle muhatabın sorulduğu, tebligatın mahalle muhtarı imzasına teslim edildiği, (2) no"lu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı, durumun komşuya haber verildiği; fakat komşunun isminin tebligata yazılmadığı veya yazılmışsa da kim olduğunun belirlenemediği anlaşılmaktadır.
Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde;
“Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki konuyu birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama” diğeri ise “tebellüğden imtina”dır.
Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 gün, 2004/12-765 esas, 2004/730 karar sayılı ilamında; beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği fakat bulamadığı hususunun belgelenmediği, yapılan işlemin tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kaldığı belirtilmiştir.
Somut olayda; tebligat mazbatalarında, muhatabın dışarıda olduğu bilgisini veren komşunun ismi belirtilmemiştir. Şu durumda, anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca davalı vekiline gerekçeli kararın usulüne uygun tebliği sağlanıp, temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 05/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.