Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18256
Karar No: 2019/4779
Karar Tarihi: 15.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18256 Esas 2019/4779 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/18256 E.  ,  2019/4779 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davasının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı ... vekili, müvekkilinin ..."tan ..... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/53 Esas ve 2014/27 sayılı kararı ile boşandığını ve boşanma kararının 12/06/2014 tarihinde kesinleştiğini, boşanma kararında davacı lehine tazminata ve ortak çocuk için nafaka kararına hükmedildiğini, davacı tarafından icra takibi başlatıldığını, icra takibinin yapılması ile takip borçlusu ..."ın borçtan kurtulma amaçlı üzerindeki gayri menkulları ve diğer malları kardeşi davalı ... üzerine devrettiğini, davacının evlilik birliği içerisinde edinmiş olduğu dairelerin maliki olan davacının eski eşi ..."ın boşanma kararından sonra tazminat ve nafaka ödemelerinden kurtulma amaçlı muvazalı olarak kardeşi ..."a devri yapılan davaya konu dairelerin ... adına olan tapu kayıtlarının iptalina ve eski haline getirilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını, davanın görülebilmesi için davacı tarafın aciz vesikası almış olması gerektiğini, icra dosyanın tarafları arasında protokol yapılarak maddi tazminat ödendiğini, nafakanın belli bir miktara indirildiğini dolayısıyla davacının eski eşinden olan

    alacağının konusuz kaldığını, dava konusu taşınmazların edinilmiş mallar olmadığını, miras kalan mallar olduğunu ve müvekkilinin de bunları satın aldığını, bu nedenlerle haksız olarak açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, İİK anlamında tasarrufun iptali anlamında tasarrufun iptali davası açabilmek için borçlu hakkında aciz vesikası alınması dava şartı olduğunu ve davacı tarafından dosyaya böyle bir belge sunmadığı ve icra dosyasında da rastlanmadığından davanın bu sebepten reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın muvazaa iddiasını ispatlayamadığını aksine davalı tarafın bankadan yaptığı ödemelere ilişkin dekontlar ile satış bedelini yatırdığını ispatladığını,davalı tanıkları da davalının kardeşi ..."ın zor durumda olduğundan, borçları bulunduğundan satış yaptığını ve kardeşi olan davalının da bunu kabul ederek taşınmazı satın aldığını doğruladığından açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava TBK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir.
    HMK"nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
    Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK"nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir.Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK"nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler.
    3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde

    bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Bu madde sadece davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin kıyasen uygulanması olup üçüncü kişinin tazminatla sorumlu olacağı anlamına da gelmemelidir.
    Somut olayda, .... İlçesi, .... Mahallesi 132 ada 23 parseldeki taşınmaz için davacı tarafından temyiz edilmiş olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine kararı verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Davacı talebinde .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/53 Esas ve 2014/27 sayılı kararına dayalı tazminat ve nafaka alacağı olduğunu ileri sürerek dava dışı borçlunun alacağını ödememek için muvazaalı olarak taşınmazını kardeşi davalı ..."a sattığını, muvazaalı yapılan işlemin iptali ile tapu kayıtlarının eski hale getirilmesini istemiştir.Davacı , davasını açtığı dava TBK 19. maddesine dayalıdır. Bu tür davalarda yukarıda açıklandığı üzere aciz belgesi alınmasına gerek yoktur. Öncelikle davalı ..."a taşınmazı devreden kardeşi davadışı asıl borçlu ..."ın hukuku da etkileneceğinden davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanıp , dava konusu taşınmazın alacak içeren Aydıncık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/53 Esas ve 2014/27 sayılı kararının 12/06/2014 kesinleşme tarihinden sonra 20/08/2014 tarihinde dava dışı borçlu ..."tan kardeşi
    davalı ..."a devrettiği anlaşılmakla taraf teşkili sağlandıktan sonra yukarıda açıklanan nedenlerle toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduu üzere reddine karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi