3. Hukuk Dairesi 2019/224 E. , 2019/7507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı borçlunun, mülkiyeti Belediyeye ait ... Mahallesi Sabit Pazar Yeri No:6 da bulunan işyerinin kiracısı olduğunu, kurumun birikmiş kira alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, takibe konu alacağın 31.03.2006 tarihi ile 06.10.2008 tarihleri arası ödenmemiş kira borcu olduğunu, ileri sürerek itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazda yaklaşık 10 ay kiracı olarak oturduğunu, daha sonra işyerini tahliye ettiğini, bu 10 ay içerisinde de aylık kira bedellerinden 8-9 aya ait olanını ödediğini, 8 ayın sonunda davalı icra yoluyla çıkartıldığı halde davacı tarafın 3 yıllık kira bedeli talep ettiğini, bunu kabul etmediklerini, 2 aylık kira borcu olduğunu kabul ettiklerini belirterek davanın reddini ve karşı taraf aleyhine %40 dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne, itirazın asıl alacak miktarı 3.505,81 TL ve işlemiş faiz miktarı 5.024,99 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına, yasal şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Anılan karar Dairemizin 2017/3137 Esas - 2017/ 6014 Karar sayılı ve 26/04/2017 tarihli kararı ile ; " .... Davalı taşınmazı cebri icra yoluyla tahliye ettiğini iddia etmiş ise de buna ilişkin delillerini ibraz etmemiştir. Mahkemece tarafların tahliyeye ilişkin delilleri araştırılıp toplandıktan ve taşınmazın kiralanmasına ilişkin ihale evrakları getirtildikten sonra taşınmazın tahliye tarihi belirlenerek davalı kiracı bu tarihe kadar ki kira bedelinden
sorumlu olacağından bu tarihe kadar olan kira borcu üzerinden davalının itirazının iptaline karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.... " gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Dosyaya sunulan tutanaktan davalının kiralananı 19/11/2009 tarihinde tahliye ettiği anlaşılmış, mahkemece yeni bir hesaplama yaptırılmaksızın bozulan ilk kararın aynısı verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, bozulan ilk mahkeme kararının dayandığı ,avukat bilirkişi tarafından hazırlanan 11/04/2013 tarihli bilirkişi raporunda 06/12/2005 ile 06/06/2006 tarihleri arasında işleyen toplam kira borcu ile faiz hesaplanmıştır. Davacı ise başlattığı icra takibi ile 31/03/2006 ile 06/10/2008 tarihleri arasındaki kira alacağı olarak 18.261.00.- TL ve faiz olan 17.889.00.- TL olmak üzere toplam 36.150.00.- TL talep etmiştir. Bu durumda mahkemece, davacının davalıdan isteyebileceği icra takibi dönemine ait olan ( 31/03/2006 ile 06/10/2008) kira bedelinin ve faizin belirlenmesi için Yargıtay ve taraf denetimine elverişli uzman bilirkişiden rapor hazırlaması istenerek, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yalnızca tahliye tarihi belirlenerek bozulan kararın aynısına hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.