14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15999 Karar No: 2019/6740 Karar Tarihi: 17.10.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15999 Esas 2019/6740 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, mirasın hükmen reddini talep etmiştir. Mirasın hükmen reddine ilişkin talepler, mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmaksızın mirasın ödemeden aczini belirleyen murisin ölüm tarihine göre belirlenir. Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 maddesi gereğince mirasın hükmen reddine ilişkin talepler, süreye tabi değildir. Davanın niteliği gereği, terekenin borca batık olup olmadığı araştırılmalıdır. İcra takibi sonucu aciz vesikası düzenlenmesi durumunda, terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde, terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, özel vekaletname sunulması zorunludur.
14. Hukuk Dairesi 2016/15999 E. , 2019/6740 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.05.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 20.02.2012 tarihinde ölen mirasbırakan ..."ın terekesinin borca batık olması nedeni ile mirası hükmen reddin tespitini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmemeleri, bilmelerinin de mümkün olmaması, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verilmesi durumunda yargılama gideri ve harçtan davalının değil davacının sorumlu tutulması, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekir. Ayrıca TMK"nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davacı vekilinin mirasın reddine ilişkin vekaletnamesinde özel yetki bulunmamasına rağmen bu eksiklik tamamlatılmadan yargılamaya devam edilmesi doğru görülmemiştir. Somut olayda, mirasbırakanın terekesinin aktifinin ve pasifinin mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile belirlenmesi gerekmesine karşın mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile borç miktarının ve aktifinin tespit edilmemiş olması doğru görülmemiştir. Terekenin borca batık olup olmadığı murisin ölüm tarihi itibariyle araştırılmalıdır. Mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile araç kaydı ve tüm bankalardaki hesapları araştırılmalıdır. Öte yandan, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde iddia ettiği 25.02.2014 tarihli ödeme nedeni ile davacının terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadığı araştırılmalıdır. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.