Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/33596 Esas 2022/13431 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

KARAR
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ile temyiz sebebine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından CMK'nın 288 ve 294. maddeleri kapsamında Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının belirttiği hukuka aykırılık nedenleri ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de gözetilerek,
Sanık ... hakkında mağdur ... ...’e yönelik fuhuş suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve denetim süresinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına dair Yerel Mahkemece kurulan hükümlerde, mağdurun ismi hatalı olarak “... ...” yerine “...” olarak yazılmış ise de, bu hususun mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu belirlenerek yapılan değerlendirmede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında mağdurlar ... ... ve ...'ya yönelik fuhuş suçundan ayrı ayrı cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında, ilk derece Mahkemesince sanığın mağdurlara yönelik fuhuş suçundan ayrı ayrı mahkûmiyetine karar verildiği, sanık müdafisinin istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, sanığın yükletilen suçlamaları kabul etmediği, mağdurelerin, yargılama sürecinde, sanığın kendilerini fuhuşa teşvik veya fuhuşlarına aracılık ettiğine dair herhangi bir beyanlarına rastlanılmadığı, tanıklar tarafından da iddianın doğrulamadığı, iddianame ile haklarında kamu davaları açılan diğer sanıklar ... ve Ayşe Altun hakkında kurulan hükümlerle ilgili temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 18. Ceza Dairesince verilen 17.02.2016 tarih ve 2015/24006 esas, 2016/2937 karar sayılı ilamda belirtildiği üzere, TCK'nın 227/2 maddesi, suç tarihi itibariyle CMK'nın 135. maddesindeki katalog suçlar arasında yer almadığından, iletişimin tespiti ile elde edilen görüşme dökümlerinin bu suç açısından hukuka uygun delil niteliği bulunmadığı, CMK'nın 217/2 maddesi gereğince bu delillere itibar edilemeyeceği ve hükme esas alınamayacağı belirtilerek, yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca sanığın yükletilen suçlardan ayrı ayrı beraatine karar verildiği anlaşılmakla,
İncelemeye konu dosyada; temyiz dışı sanık ... hakkında kurulan hükümler ile ilgili Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 17/02/2016 tarih, 2015/24006 Esas, 2016/2937 sayılı kararının bozmaya ilişkin bölümünün sanık ...'ın mağdur ... ...'a yönelik fuhuş suçundan kurulan hükmün temyizine ilişkin olduğu, aynı kararda sanık ...'ın mağdurlar ...,...'a yönelik fuhuş suçlarından mahkumiyetine ilişkin kararlarının ise onandığı anlaşılmakla, anılan ilamda sanık ... hakkında mağdurlar ... . ve ...'ya yönelik fuhuş eylemine yönelik bir değerlendirmenin bulunmadığı,
Bölge Adliye Mahkemesinde mağdurelerin, yargılama sürecinde, sanığın kendilerini fuhşa teşvik veya fuhuşlarına aracılık ettiğine dair herhangi bir beyanlarına rastlanılmadığı, tanıklar tarafından da iddianın doğrulamadığı belirtilmiş ise de, mağdur ... ...’in aşamalardaki tutarlı anlatımlarında, erkeklerle para karşılığı cinsel ilişkiye girmek için kendisine sanık ...’nün diğer sanıkla birlikte erkek temin ettiklerini, bu kişilerle ilişkiye girdiğini söylemesi, mağdure ... (...) aşamalardaki beyanlarında sanık ...'nün evinde erkekler ile birlikte olmak için yer temin ettiğini bildiğini söylemesi, tanık ...’in anlatımında ...’yü ve temyiz dışı diğer sanığı tanıdığını, kadın satıcısı olduklarını bildiğini, bu şahıslarla para karşılığı bayan temini için kendisine ait telefonla defalarca ve yüzyüze görüşmeleri olduğunu söylemesi, tanık ...’ın anlatımında sanık ...’nün evinde ... ...’i para karşılığı ilişkiye girmesi için imkan sağladığını söylemesi karşısında, mağdurların ve tanıkların beyanlarına neden itibar edilmediğinin açıklanması, suç tarihi dikkate alındığında, sanığa yükletilen fuhuş suçunun CMK'nın 135. maddesindeki katalog suçlar arasında yer almadığından iletişimin tespiti ile elde edilen görüşme dökümlerinin de bu suç açısından yasal delil niteliği bulunmadığı, bu delillere itibar edilemeyeceği hususu da dikkate alınarak, her bir mağdur yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, hangi delile ne şekilde üstünlük tanındığının açıklanıp tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle ve yerinde görülmeyen gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın 28/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 304/2. maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.