11. Hukuk Dairesi 2018/3133 E. , 2019/4443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/07/2017 tarih ve 2016/395 E- 2017/360 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 19/04/2018 tarih ve 2017/1597 E- 2018/449 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının “MELLOW” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “SAADET LOVE MELLOVE” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, başvuruya yapılan itirazın davalı TPMK YİDK"nın 2015-M-8293 sayılı kararı ile yerinde görülmeyerek haksız olarak reddedildiğini ileri sürerek davalı TPMK YİDK"nin anılan kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, taraf markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca benzer olmadığı, davacı markasının 556 sayılı KHK’nın 8/4 bendi anlamında tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı, bu nedenle de somut uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Mahkemece davacının “MELLOW” ibareli markaları ile davalının “SAADET LOVE MELLOVE” ibareli markasının 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İltibas tehlikesinin değerlendirmesinde markaların baskın unsurları da gözetilmek suretiyle üzerinde kullanılacağı ürünlerin ortalama tüketicileri nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak karışıklığa yol açıp açmayacağının dikkate alınması gereklidir. Bu hususlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede davalı markasındaki “SAADET” ibaresinin davacının ticaret unvanına işaret ettiği, ana unsurun “MELLOVE” ibaresi olduğu, “LOVE” ibaresinin de 556 sayılı KHK"nın 8/1 maddesi anlamında markalar arasındaki ilişkilendirme ihtimalini ortadan kaldıracak düzeyde davalı başvuru markasına ayırt edicilik katmadığı, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b bendi uyarınca dava konusu davalı markasının davacı markaları ile ilişkilendirme ihtimalini de kapsayacak şekilde iltibas tehlikesine yol açacak derecede benzer olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece taraf markalarındaki işaretlerin 556 sayılı KHK"nın 8/1-b anlamında benzer olduğu kabul edilerek markalar arasındaki aynı ve ilişkili mal ve hizmetler yönünden bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.