Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21523
Karar No: 2014/26678

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/21523 Esas 2014/26678 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı bir güvenlik görevlisi olarak çalıştığı süreleri tespit etmek için dava açmıştır. Ancak, mahkeme davacının çalıştığı lojmanların hangi kuruma ait olduğunu yeterince araştırmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Karar temyiz edilmiştir ve Yargıtay, sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki önemi gözeterek, davanın tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinmeyip re'sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceğini belirtmiştir. Mahkeme, gerçek işverenin tespiti için daha kapsamlı araştırma yapmalıdır ve Dahil edilen işverenin göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra bir karar verilmelidir. Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 506 Sayılı Kanunun 4. maddesi işvereni tanımlamaktadır. 506 Sayılı Kanunun 6. maddesi, sigortalılığı hak ve yükümlülükleri arasında saymaktadır. 506 Sayılı Kanunun 79. maddesi ise, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiğini belirtmektedir.
10. Hukuk Dairesi         2014/21523 E.  ,  2014/26678 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Silvan Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Tarihi :06.06.2014
    No :2012/62-2014/191

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun’un 79. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    506 sayılı Kanunun 4. maddesinde ise, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin alt işverenler tarafından düzenlenmiş olması durumunda, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
    Davacı, 2005 Mart ile 2008 Ağustos tarihleri arasında öğretmen lojmanlarında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve bu sürelerin tespitini istemiştir. Mahkemece, ilgili lojmanların 02.07.2009 tarihinde davalı Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsisinin yapıldığı gerekçeleriyle davanın reddine dair hüküm tesis edilmiştir. Davacının çalışmış olduğu lojmanların hangi Kuruma ait yada tahsisli olduğu konusunda Mahkemenin yaptığı araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    Mahkeme, gerçek işverenin tespiti amacıyla, davacının çalıştığını iddia ettiği lojmanların hangi Kurum’a ait yada tahsisli olduğunu araştırmalı, bununla ilgili tüm bilgi ve belgeleri dosya içine almalı, lojmanların davalılar dışında farklı bir Kurum’a ait yada tahsisli olduğunun anlaşılması halinde ise, HMK. 124. maddesi dikkate alınmak suretiyle tespit edilen işverene husumet yöneltmesi için davacıya mehil verilmeli; dahil edilen işverenin gösterecekleri bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönler incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi