Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2319
Karar No: 2019/7498
Karar Tarihi: 07.10.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2319 Esas 2019/7498 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/2319 E.  ,  2019/7498 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalı idare ile aralarında 13/05/2010 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesinin düzenlendiğini, kira süresinin 13/05/2013 tarihinde dolduğunu, bu tarihten itibaren davalı kiraya veren tarafından aylık kira bedelinin ecrimisil bedeli adı altında tahsil edilmeye devam edildiğini, kiralanan taşınmazın 21/01/2014 tarihinde tahliye edilerek davalıya teslim edildiğini; davalı tarafından sözleşmenin 14. maddesi gerekçe gösterilerek kendisinden ayrıca 36.272,48 TL cezai şart bedeli talep edildiğini, hem ecrimisil hem cezai şart bedeli istenemeyeceğini; kira sözleşmesinin tüm özel ve genel işlem şartlarının davalı kiraya veren tarafından tek taraflı düzenlendiğini, edimler arası aşırı oransızlık bulunduğunu, talep edilen cezai şart bedelinin ekonomik mahvına sebep olacak mahiyette fahiş olduğunu ileri sürerek; öncelikle sözleşmeye dayalı olarak talep edilen cezai şart bedelinden borçlu olmadığının tespitine, mahkeme aksi kanaatte ise hükmedilecek cezai şart bedelinden indirim yapılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davaya konu taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu"na göre davacıya kiraya verildiğini, kira süresinin sona ermesi üzerine taşınmazın tahliyesine ilişkin davacıya tebligat yapıldığını, ancak kiralananın tahliye edilmediğini, bu durumun 03/06/2013 tarihli tutanak ile tespit edildiğini; Devlet İhale Kanunu"nun 75. maddesinde; kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edileceği , aksi halde ecrimisil alınacağı şeklinde düzenleme yapıldığını, bu nedenle kira süresinin sona ermesi ile birlikte fuzuli şagil konumunda bulunan ve kiracı sıfatı sona eren davacı aleyhine hukuka uygun olarak ecrimisil bedeli tahakkuk ettirildiğini, ecrimisilin, ceza koşuluyla ilgisinin bulunmadığını, ceza koşulundan mahsubunun da söz konusu olamayacağını; cezai şart bedelinin talep edilebileceğinin sözleşmeyle kararlaştırıldığını, davacı tarafından imzalanarak kabul edildiğini savunarak ; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazın 2886 Devlet İhale Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümlerine göre devlet malı statüsünde olduğu, davacının hem ecrimisil bedeli hem de kira sözleşmesinin 14. maddesi uyarınca kararlaştırılan cezai şart bedelini ödemekle yükümlü olduğu, ceza koşulunun hakim tarafından tenkisini düzenleyen Türk Borçlar Kanunu"nun 182/3 hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kira sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Türk Borçlar Kanunu"nun cezai şartı düzenleyen 179/1 maddesi; "Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir." hükmünü içermektedir.
    Aynı Kanunun 182/1. Maddesinde; " Taraflar, cezanın miktarını serbestçe belirleyebilirler. " denilmekte ise de bu serbestlik sınırsız değildir. Maddenin son fıkrasında yer alan; " Hakim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir" hükmü gereğince, hakim taraflarca kararlaştırılan cezai şart miktarının fahiş olup olmadığını re"sen incelemek, fahiş ise ceza miktarını tenkis etmekle ( indirmekle) görevlidir.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 22. maddesi gereğince, tacir sıfatına haiz bir borçlu fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemez. Ancak kararlaştırılan cezai şart miktarının, borçlunun ekonomik yönden mahvına sebebiyet verecek derecede yüksek olduğunun belirlenmesi halinde, cezai şarttan makul oranda indirim yapılabileceği Yargıtay uygulamalarında kabul edilmektedir. Ne var ki, bu şekilde bir indirime gidilebilmesi için borçlunun ekonomik durumu yönünden ayrıntılı bir inceleme yapılması ve kararlaştırılan cezai şartı ödemesinin ekonomik yönden mahvına sebep olup olmayacağı hususunun belirlenmesi gerekmektedir.
    Somut olayda; taraflar arasında 13/05/2010 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 10. maddesinde; " Kiracı kira süresinin bitiminde derhal, sözleşmenin feshi halinde tebligatı müteakip on beş gün içinde taşınmazı tahliye etmek zorundadır. Kiracı taşınmazı tahliye etmezse, 08/09/1983 tarihli ve 2886 sayılı Kanunun 75 inci maddesine göre kiracının tahliyesi sağlanacaktır. " ve 14. maddesinde ise ; " Kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde taşınmaz idareye teslim edilmezse, geçen her gün için, cari yıl kira bedelinin yüzde biri oranında ceza, itirazsız olarak ödenir." şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mülkiyeti davalıya ait taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca "büfe" olarak işletilmek üzere davacıya kiraya verildiği, davacı kiracının kira süresi sonunda taşınmazı tahliye etmediği, mecurun 21/01/2014 tarihli tutanak ile tahliye edilerek davalıya teslim edildiği anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; kira sözleşmesinin 2886 sayılı Kanunun 75. maddesi gereğince süre bitimi itibariyle sona erdiği, tarafların hür iradeleri ile kararlaştırdıkları sözleşme şartlarının geçerli olduğu , ne var ki tacir olan davacı kiracının cezai şart bedelinin ekonomik mahvına sebep olacağını ileri sürdüğü nazara alınarak ; TBK"nın 182/son maddesi gereğince davacıya ait tüm ticari defter ve kayıtlar ile belgeler getirtilip, ticari defter ve kayıtları, bilançosu ve ekonomik durumunu etkileyen diğer unsurlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması, yapılacak inceleme sonucunda talep edilen cezai şart bedelinin, davacının ekonomik açıdan mahvına sebebiyet vereceğinin anlaşılması halinde, cezai şarttan makul bir oranda indirim yapılarak , hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi