20. Hukuk Dairesi 2016/2602 E. , 2018/3651 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ...ili, ... mahallesinde kain 1157 ada 3 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazı 22/10/2001 tarihinde ... adlı kişiden resmi senetle satın aldığını, müvekkilinin bu kişiye taşınmaz bedeli olarak 250.000 DM ödediğini, satış işleminden üç yıl sonra müvekkili aleyhine ... mirasçıları tarafından yolsuz tescil nedeni ile ...3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2004/417 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek, taşınmazın müvekkili adına olan tapu kaydının iptali ile ... mirasçılar adına tesciline karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazmini için taşınmazın bugünkü rayiç bedelinin (şimdilik 100.000,00.-TL)"ye en yüksek faiz yürütülerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davacı vekili 05/03/2015 tarihli dilekçesiyle talebini 1.392,014,00.-TL"ye yükselterek, ıslah harcını da yatırmıştır.
Davalı ... Kadastro Genel Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde sözü edilen 250.000 DM gerçekten ödenip ödenmediğinin ödendiyse hangi bankaya hangi tarihte kimler adına ödeme yapıldığının, taşınmazın o zaman ki rayiç bedelinin dava tarafından ispatlanması gerektiğini ileri sürerek öncelikle davanın zamanaşamı nedeniyle reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının davasının kabülü ile;
1.392.014,00.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... ...Muhakemat Müdürlüğü adına Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur”.
Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince davalı sıfatı Hazinenin olup tapu müdürlüğünün davalı sıfatı bulunmadığından tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekeceği hususu düşünülebilir ise de, Yüksek Hukuk Genel Kurulunun HGK 2011/9-718 E. - 2012/36 K. sayılı kararında da değinildiği üzere, HMK’nın 124/4. maddesindeki, “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul
- 2 -
2016/2602 - 2018/3651
edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmü uyarınca, somut olayda, tapu müdürlüğünün davalı gösterilmesi ve tapu müdürlüğünün de Hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmasının temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi gereklidir.
Yargıtayın istikrar kazanmış uygulamalarına göre de, davacı, temsilcideki yanılmayı sonradan düzeltebilir. Temsilcide yanılmanın hukukî yaptırımı, hasımda yanılmada olduğu gibi, davanın reddi gibi ağır bir sonuç doğurmaz.
Davanın niteliğine göre, husumetin Hazineye yöneltilmesi gerekirken, taraf sıfatı bulunmayan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne izafeten Hazine hasım gösterilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın davalı olarak sadece tapu müdürlüğüne yöneltildiğinden sözedilemez. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılma hali vardır. Mahkemece temsilcide yanılma hali re"sen gözetilerek, davanın Hazineye yöneltilmesi için davacı yana olanak verilmesi, Hazinenin delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne izafeten Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 10/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.