13. Hukuk Dairesi 2019/3357 E. , 2020/1306 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat, 04.01.2010 tarihli vekaletname ile davalının vekili olarak tayin edildiğini, bu kapsamda davalıya karşı Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi’nde 2009/1578 Esas numarası ile açılan boşanma davasını davalı vekili olarak takip ettiğini, ayrıca bu dava devam ederken iki kez uzaklaştırma kararı aldığını, Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi’nde davalıya karşı açılan 2010/1514 E sayılı katkı payı davasını davalının vekili olarak takip ettiğini, ... 2. İcra Müdürlüğü’nün E. 2010/27592 sayılı dosyası üzerinden nafaka ödenmesi talebiyle ilamsız icra yoluyla takip başlattığını, davalının, tüm dosyalardan istifa etmesi için kendisine baskı yaptığını, hatta tehdit ettiğini, sonrasında davalının haksız olarak vekillikten azlettiğini ileri sürerek; belirsiz alacak davası olarak şimdilik Avukatlık Kanunu’ndan kaynaklanan 1.000,00TL vekalet ücreti alacağı ile 5.000,00TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 30.9.2015 tarihli dilekçe ile vekalet ücretine ilişkin talebini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 8.845,00TL’ye yükseltmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, vekalet ücreti alacağına ilişkin talebin kabulüne, 8.845,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminata ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı avukat, haksız azil nedenine dayalı ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili ve manevi tazminata hükmedilmesi talebiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının vekalet ücretine yönelik talebinin kabulüne karar verilmiş olup, hükme esas alınan raporda ise davacı avukat tarafından takip edilen Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi’nde davalıya karşı açılan 2010/1514 E ve 2015/505 K sayılı ilamında kazanılan değer üzerinden 2015 yılı AAÜT’ye göre akdi vekalet ücreti alacağı hesap edilmiştir. Davacının vekil olarak takip ettiği anılan katkı payı alacağı davası 455.000,00TL müddeabih gösterilerek 28.10.2010 tarihinde açılmış, azil ise 10.10.2011 tarihinde gerçekleşmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda katkı payı alacağı davasının sulhle sonuçlandığı ve sulh protokolünde kazanılan değer üzerinden akdi vekalet ücreti alacağı hesaplanmış ise de, sulh azil tarihinden sonraki bir tarihte yapılmıştır. O halde mahkemece, vekalet ücretine dayanak katkı payına ilişkin olarak görülen Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi’nin 2010/1514 E ve 2015/505 K sayılı dava dosyasında davanın açıldığı tarihteki müddeabih üzerinden Avukatlık Kanunu’nun 164/4 maddesi gereğince vekalet ücretinin davacının talebi de dikkate alınarak tespit edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 453,15 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verild