15. Hukuk Dairesi 2015/3489 E. , 2016/18 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalı iş sahibi idareden tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı yüklenici şirket vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı yüklenici şirket vekili, taraflar arasında akdedilen 18.05.2012 tarihli sözleşme ile ... Devlet Hastanesi’nin yönlendirme tabelalarının yapım işinin taraflarınca yüklenildiğini, işin 19.06.2012 tarihinde yapılarak sevk irsaliyesiyle davalı idareye teslim edildiğini, ancak 31.08.2012 tarihli faturadan bakiye 27.915,00 TL"nin ödenmediğini, girişilen icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptâli ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiş; davalı iş sahibi idare vekili ise, 19.06.2012 tarihli sevk irsaliyesinin kayıtlarında bulunmadığını, ancak bu belgenin davacının montaj yaptığını ispatlamayacağını, sevk irsaliyesinin olsa olsa montajı yapılacak levhaların idareye teslimi ispatlayabileceğini, montaj dahil işin 31.08.2012 tarihinde gerçekleştiğini, bu nedenle yükleniciye 75 günlük gecikme cezası uygulanarak kalan bedelin ödendiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 19.06.2012 tarihli sevk irsaliyesinin montajın yapıldığını ispatlamaya yetmeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 28. maddesi uyarınca, işin montaj dahil teslimi konusunda yazılı belge bulunması zorunlu olduğundan, 19.06.2012 tarihli sevk irsaliyesinin teslim vakıasını kanıtlamaya yeterli olmadığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalı idarece 18.07.2012 tarihli yazıyla davacı yükleniciye işi tamamlaması için 30.07.2012 tarihine kadar süre vererek, bu süre sonunda işin teslim edilmemiş olması halinde gecikme cezasına ilişkin sözleşmenin 34. maddesinin uygulanacağı
ifade edilmiş olduğundan, davacının 30.07.2012 tarihine kadar cezasız olarak çalıştığı kabul edilmelidir.
Mahkemece yapılacak iş, davacı yüklenicinin hakettiği iş bedelinden, 30.07.2012 ilâ 31.08.2012 tarihleri arasında geçen süre için sözleşmenin 34. maddesi uyarınca hesaplanacak ceza bedeli ile ödemelerin mahsubundan sonra kalan bedel üzerinden itirazın iptâli ile takibin devamına karar verilmesinden ibarettir.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davacı yüklenici şirket yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak kendisini Yargıtay duruşmasında vekille temsil ettiren davacı şirkete verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.