Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi; 2) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE; 3) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK"nun 170/3.maddesinin ilk cümlesine göre (...icra mahkemesi, İİK"nun 68/a-4.maddesine göre "yapacağı inceleme" sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir.) Anılan maddede öngörülen bu hüküm gereğince icra mahkemesi bilirkişi incelemesi yapmadan itiraz konusu imzanın borçluya ait olmadığı sonucuna ulaşamaz. Somut olayda, borçlu M. G.., imza itirazında bulunmuş, diğer borçlu M. A.."ın keşideci imzasını kendisinin attığı yönündeki kabulü esas alınarak sonuca gidilmiştir. Yargılamanın bu beyan ile birlikte Hakimin kişisel görüşü de birleştirilip sonuçlandırılması yukarıdaki kurallara aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazı düzenleyen İİK.nun 170/3. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 68/a-3 maddesi gereğince tatbike medar imza mevcutsa bununla, yoksa borçluya yazdırılacak yazı ve atacağı imza ile yapılacak mukayese ve incelemeler sonucu düzenlenecek bilirkişi raporundan da yararlanılarak sonuca gidilmesinden ibarettir. Ayrıca aynı maddenin 4. bendine göre imza tatbikinde HUMK.nun 309/2,3,4 ve 310, 311, 312. maddelerinin uygulanması gereklidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (3) numaralı bentte yazılı nedenlerle ve alacaklı yararına İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.