Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3943 Esas 2019/1254 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3943
Karar No: 2019/1254
Karar Tarihi: 26.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3943 Esas 2019/1254 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle cezalandırıldığı belirtilmektedir. Mahkeme, yapılan yargılama sürecinin usule uygun ve hukuka uygun olarak gerçekleştirildiğini, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini ve vicdani kanının doğru bir şekilde oluştuğunu belirterek, sanığın temyiz taleplerini reddetmiştir. Kararda, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 58/9, 53 ve 63. maddelerinin uygulandığı ifade edilmiştir.
TCK’nın 314/2 maddesi \"Silahlı terör örgütlerine üyelik\" suçunu düzenlemektedir. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5. maddesi \"Terör örgütleri\" başlığı altında terör örgütlerinin tanımını yapmaktadır. TCK’nın 62. maddesi \"Kişinin fiil ehliyeti\" ile ilgilidir. TCK’nın 58/9 maddesi, \"Suç işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla başkasına silah sağlama\" suçunu tanımlamaktadır. TCK’nın 53. maddesi ise, \"Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma\" suçunu düzenlemektedir. TCK’nın 63. maddesi ise, \"Nitelikli cinsel saldırı\" suçunu tanımlamaktadır.

16. Ceza Dairesi 2018/3943 E. , 2019/1254 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62,
58/9, 53 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.