Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/11681 Esas 2016/9043 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11681
Karar No: 2016/9043
Karar Tarihi: 06.06.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/11681 Esas 2016/9043 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, Kamulaştırma Yasasının değiştirilmiş hükümleri uyarınca, bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmesiyle açılmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay ise, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtları okuyup gereği düşünüldüğünde, sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığına ancak kararda belirtilen Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendindeki hükümlerin doğru uygulanmadığına karar vermiştir. Bu maddede, taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup, taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşımaktadır. Ancak bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmaz \"devletçe sulanan alanlardan olmayıp kuru tarım yapılan, üreticinin kendi imkanlarıyla zaman zaman sulanabilen arazi\" şeklinde değerlendirilmiştir. Yargıtay, sulama kaynağı, suyun yeterl
18. Hukuk Dairesi         2015/11681 E.  ,  2016/9043 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 790 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından; bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmaz "devletçe sulanan alanlardan olmayıp kuru tarım yapılan, üreticinin kendi imkanlarıyla zaman zaman sulanabilen arazi" olarak değerlendirilmiş ise de; sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden bilirkişi raporunda belirtilen sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yapılan sulamanın taşınmaz üzerinde bulunan derin kuyudan mı sağlandığı, başkasının taşınmazındaki bir kuyudan yapılıyor olması durumunda bu sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir mükellefiyet kurulmuş olması gerektiğinden bu hususun varlığı ve suyun yeterliliği vb. gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompalama veya damla sulama yöntemi ile yapılan bir sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden ve gerekçe gösterilmeden sulu tarım arazi olarak kabul edilmesi ve bu yönde düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
    2-Bilirkişi kurulunca değerlendirmeye alınan vişnenin 2014 yılı itibarıyla sulu ve kuru şartlarda dekar başına asgari ve azami verimini, kilogram başına toptan satış fiyatını ve dekar başına ayrıntılı üretim giderini gösterir veri cetvelinin (gider kalemlerini tek tek açıklar biçimde) gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilip raporun denetlenmemesi,
    3-Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyün hükümde ayrıntılı olarak gösterilmemiş olması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.