MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada; sanık hakkında 07/10/2010 tarihli iddianameye konu Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/12/2017 gün, 2017/364 Esas, 2017/551 sayılı Kararı ile, katılan tarafından verilen 01/09/2004 tarihli vekaletnameye dayanarak alacaklı vekili olarak Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2006/3568 sayılı dosyası kapsamında yürüttüğü icra takibini takipsiz bırakması nedeniyle ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 29/03/2018 gün, 2018/899 Esas, 2018/989 sayılı Kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi neticesinde kesinleştiği, keza İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 27/04/2010 tarihli ve 2010/109 sayılı yetkisizlik kararı ile Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen dosya kapsamında da katılan vekili olarak takip ettiği Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün 2006/14466 ve 2006/7606 sayılı dosyalarını takipsiz bıraktığının iddia edildiği, temyize konu bu dosya kapsamında ise Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2011 gün ve 2011/119 sayılı son soruşturmanın açılması Kararı ile, aynı vekaletnameye istinaden takip ettiği İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2005/6076 (2002/17663) sayılı icra dosyasını takipsiz bırakarak ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia olunduğu anlaşılmakla; bahse konu yetkisizlik kararı ile Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen dosyanın akıbeti ve sanık hakkında aynı suç dönemine ilişkin olarak, katılanın taraf olarak yer aldığı ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan açılan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak, derdest ise davaların birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı birer suretlerinin getirtilmesi, kesinleşen Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/12/2017 gün, 2017/364 Esas, 2017/551 sayılı Kararına konu dosyanın aslının veya onaylı örneğinin dosya arasına getirtilmesi sonrasında birlikte değerlendirme yapılarak sonucuna göre hukuki kesinti, zincirleme suç ve mahsup hükümleri de nazara alınmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/17 Esas, 2012/103 Karar, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/17 Esas, 2012/186 Karar ve Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/135 Esas, 2012/239 Karar sayılı ilamlarının suç tarihinden sonra kesinleştiği ve yüklenen suçun denetim süresi içinde işlenmediği dikkate alınmadan, CMK"nın 231/11. maddesi gereğince ele alınmaları için ilgili mahkemelere ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.