8. Hukuk Dairesi 2014/16224 E. , 2016/1493 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, taraflar arasında miras taksim sözleşmesi yapıldığını, taksim krokisi ve sözleşmesinde dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 4 parçaya bölündüğünü, 1 nolu bölümün 5060 m2 olarak vekil edenine isabet ettiğini, ancak tapuda yapılan intikalin sözleşmeye uygun olmadığını açıklayarak, dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı hissenin 1885 m2"1ik kısmının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının davalıya ait bölüme tecavüzde bulunduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın dava dışı müşterekler ile paylaşıldığı, davacı ve davalıya ayrı ayrı 5066 m2"lik yer verildiği, davalıya verilen yerin 4225,25 m2"lik kısmın tapulama harici ve orman sahası içinde kaldığı, davacı tarafın, davalının orman olan yerin tapusunu almasını ve fazlasını kendisine vermesini talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, taksime konu edilen kısım ormanda kaldığından bu kısım taksime dahil edilmeksizin eşit oranda davalının mülkiyet hakkının tanınması gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından esas yönünden, davalı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
TMK"nun 676. maddesi hükmüne göre; tapulu taşınmazlara ilişkin paylaşma sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlara ilişkin taksim sözleşmesinde, paylı mülkiyete geçilmekle taşınmazlar mirasbırakanların terekesinden çıktığından ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmadığından, payın temliki resmi şekilde yapılması (TMK.m.706, 6098S. TBK.m 237) gerekeceğinden, tüm mirasçıların katılımıyla da yapılsa bu sözleşmeye değer verilemez.
.//..
Somut olaya gelince, dosya arasında mevcut taksim sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin hangi tarihte düzenlendiği senet üzerinde belirtilmemiştir. Her ne kadar davaya konu taksim sözleşmesinin tarihi belirtilmemiş ise, sözleşmenin, davacı, davalı ve dava dışı müşterekleri tarafından ...tarihinde tapuda gerçekleştirilen intikalden önce yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihten sonra tüm mirasçıların katılımıyla ... tarih ... yevmiye numaralı işlem ile tapuda resmi şekilde elbirliği mülkiyeti, müşterek mülkiyete çevrilerek, dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz taksim nedenine dayalı olarak paylı mülkiyet şeklinde taraflar adına tescil edildiğine göre, taksim sözleşmesinden dönüldüğünün kabulü gereklidir. Artık böyle bir sözleşmeye dayanılarak istekte bulunulamaz. Şu halde mahkemece, bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, hüküm redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru bulunduğundan, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Hemen belirtmek gerekir ki; 6100 sayılı HMK’nun 326. maddesi hükmünde, kural olarak yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınacağı, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davada haklılık oranına göre taraflar arasında paylaştırılacağı açıklanmıştır. Mahkemece, davanın esastan reddine kararı verildiği halde karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK m. 438/7, HMK 370/2).
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasına (6) nolu bent eklenerek "Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kendisini vekili temsil ettiren davalı yararına 1.703,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine "sözcük ve rakamlarının yazılmasına; hükmün yazılan bu bentle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının 1. bentteki nedenlerle reddine, taraftarca HUMK"nun 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz eden davalı ve davacıya ayrı ayrı iadesine, 28.1.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.