15. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3344 Karar No: 2016/13 Karar Tarihi: 11.01.2016
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/3344 Esas 2016/13 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, mutfak, mutfak dolabı ve kapı imali ile montajını konu alan bir eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedelinin iadesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu ve davacının tüketici olmadığını belirterek, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un uygulanamayacağına karar vermiştir. Yerel mahkemece ara karar verilerek davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği ancak tüketici mahkemesi sıfatıyla bakıldığı için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, davada uygulanması gereken ve dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkilerine özellikle dikkat çeken 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/e maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
15. Hukuk Dairesi 2015/3344 E. , 2016/13 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük.Mah.Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, mutfak, mutfak dolabı ve kapı imali ile montajını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedeli olarak ödenen bedelin iadesi istemidir. Dava tarihinde yürürlükte bulunması nedeniyle zaman bakımından uygulanması gereken, mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da tüketici mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkileri de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.2003 gün ve 2003/15-127 E., 2003/102 K. sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, yerel mahkemece ara kararı verilerek davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, 4077 sayılı Yasa uygulanarak tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılıp, esası hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.