1. Hukuk Dairesi 2016/12598 E. , 2019/6211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, taşınmazını satmak istediğini, davalı ile 140.000 liraya satışı konusunda anlaştıklarını, tapuda işlem tekemmül ettirildikten sonra çeşitli sebepler ileri sürülerek davalı tarafın satış bedelini ödemediğini ve hileli davranışlarla taşınmazın mülkiyetini devretmek zorunda bıraktığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece ‘…Somut olayda bedelin ileriki tarihlerde ödeneceğine dair taraflar arasında bir anlaşma bulunmamakta hemen ödeneceği yönünde davacılarda bir kanı uyandırılarak kayıt maliki bir oldu bittiye getirilerek temlikin sağlandığı açıktır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.12.2019 Salı günü saat 10.10 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, aldatma hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve bozma ilamına uyularak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine.
Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 1.400,00-TL değer gösterilmek suretiyle açılmış, keşfen saptanan değer (227.328,00 TL) üzerinden harç ikmal edilmiştir.
O halde, 227.328,00 TL dava değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından hükmün 2. ve 4. bentlerinin çıkartılarak yerlerine; “Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 15.532,32 TL harçtan peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.511,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, “4. Davacı davada vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T uyarınca belirlenen 19.589,68 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” ibarelerinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu hali ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.