MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Sanıklardan Vasfi, Cengiz, Zeki ve Mustafa"nın ihmali davranışla görevi kötüye kullanma, Şaban"ın ise icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından mahkumiyetlerine

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklardan Cengiz, Zeki, Mustafa ve Şaban haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanıkların işlediği kabul olunan ihmali ve icrai davranışlarla görevi kötüye kullanma suçlarının TCK"nın 257. maddesinde öngörülen cezalarının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e, 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, son suç tarihi olan 01/01/2006 günü ile inceleme tarihi arasında bu sürenin soruşturma izni alınmasıyla ilgili durma süreleri de eklendiğinde gerçekleştiği anlaşıldığından, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar haklarında atılı suçlardan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanık ... hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde ise;
Suç tarihinde Ağrı Tarım İl Müdürlüğünde Proje ve İstatistik Şube Müdürü olarak görev yapan sanığın, Hamur ilçesinin mevcut tarımsal istatistiki verilerinde toplam tarım arazisi miktarının iki katı büyüklüğündeki DGD beyanları ile ilgili gerekli incelemeleri yapmadığı, bu konuda ilçe müdürlüğünün yürüttüğü iş ve eylemleri takip etmediği, yürütülen projenin sağlıklı bir şekilde uygulanmasını temin ve hatalara düşülmemesi için gerekli incelemeleri yapmadığı, bunun sonucu olarak köy yüz ölçümlerinin üzerinde Doğrudan Gelir Desteği ödenmesine neden olduğu ileri sürülen dava konusu somut olayda, haklarında mahkumiyet hükümleri kurulan diğer sanıkların kamu zararına yol açan eylemlerine iştirak ettiğine dair, inkara yönelik savunmasının aksine cezalandırılması için yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu itibarla yüklenen suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanığın İcmal-1 ve İcmal-2 tutanaklarını imzalama şeklindeki eyleminin TCK"nın 257/1. maddesinde düzenlenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin aynı Kanunun 257/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
Yüklenen suçun TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen aynı Kanunun 53/5. maddesinin tatbik edilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.