15. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3334 Karar No: 2016/12 Karar Tarihi: 11.01.2016
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/3334 Esas 2016/12 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir eser sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibinin iptal edilmesi ve menfi tespit talebinin reddine ilişkin verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/e maddesi gereği tüketici olarak tanımlanan gerçek veya tüzel kişilerin korunmasının amaçlandığını ve bu kapsamda hazır mal veya hizmet alıp kullanan kişilerin korunduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, eser sözleşmesi ilişkilerinin 4077 sayılı kanun kapsamında değerlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varmıştır. Kararda, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklandığından, yerel mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği belirtilmiş ve kararın bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/e maddesi.
15. Hukuk Dairesi 2015/3334 E. , 2016/12 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) . Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -
Dava, çatı onarım sözleşmesini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin iptâli ve menfi tespit istemidir. Dava tarihinde yürürlükte bulunması nedeniyle zaman bakımından uygulanması gereken, mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı Yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da tüketici mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkileri de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.2003 gün ve 2003/15-127 Esas, 2003/102 Karar sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, yerel mahkemece ara kararı verilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, 4077 sayılı Yasa uygulanarak Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılıp, esası hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.