7. Ceza Dairesi Esas No: 2021/11441 Karar No: 2021/11391 Karar Tarihi: 28.09.2021
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/11441 Esas 2021/11391 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Belediye zabıta memurunun görevini engellemek ve semt pazarı yönetmeliğine aykırı davranmak suçundan dolayı bir kişi hakkında 1 ay süre ile pazara çıkmama ve 780,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmıştır. Bu karara itiraz edilmiş ancak sadece pazara çıkmama cezası kaldırılmıştır. İdari para cezası talebi reddedilmiştir. Muterizin babası tarafından pazara getirilen tezgahta hastalık nedeni ile çalıştığı, müvekkilinin ise olay anında orada olmadığı ve müşteki ifadesinde isminin geçmediği belirtilmiş ve muterizin kardeşinin eyleminden sorumlu tutulamayacağı vurgulanmıştır. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesi gereği, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte İdarî yargı merciinde görülür.
7. Ceza Dairesi 2021/11441 E. , 2021/11391 K.
"İçtihat Metni"
T.C. YARGITAY 7. Ceza Dairesi
Belediye zabıta memurunun görevini engellemek ve semt pazarı yönetmeliğine aykırı davranmak eyleminden dolayı kabahatli ... hakkında 1 ay süre ile pazara çıkmama ve 780,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmasına dair ... Belediye Başkanlığının 06/02/2019 tarihli ve 54 sayılı idarî yaptırım kararına karşı yapılan başvurunun kısmen kabulü ile 1 ay süre ile pazara çıkmama cezasının kaldırılmasına, idari para cezası yönünden talebin reddine ilişkin ... 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/05/2019 tarihli ve 2019/623 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 18/06/2019 tarihli ve 2019/1778 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 26/02/2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.03.2020 tarihli ve KYB. 2020-29454 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu. Mezkür ihbarnamede; Dosya kapsamına göre; muteriz vekilinin, olay esnasında müvekkilinin ... Mahallesi semt pazarında bulunan tezgahının hastalığı nedeniyle anne ve babası tarafından açıldığını, müvekkilinin kardeşinin pazara yakın bir yerde fıstık satmak üzere seyyar tezgah açtığını, görevli zabıta memurlarının uyarısı üzerine taraflar arasında arbede yaşandığını, bu sırada müvekkilinin olay yerinde bulunmadığını, babasının haber vermesi üzerine geldiğini ve geldiğinde olayın bitmiş olduğu şeklindeki beyanı ile 31/01/2019 tarihli müşteki ...’a ait ifade tutanağı birlikte değerlendirildiğinde, görevli zabıta görevlisine mukavemette bulunan şahsın muterizin kardeşi ... olduğu, muterizin olaya ilişkin ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/2034 soruşturma sayılı dosyasında taraf olarak yer almadığı, müşteki beyanında adının geçmediği, bu durumun muterizin beyanlarını doğrulaması karşısında, kardeşinin eyleminden muterizin sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; ... Belediye Encümeni"nin 06/02/2019 tarihli ve 54 sayılı kararı ile semt pazarında satış yaptığı anlaşılan muteriz hakkında 780,00 Türk lirası idarî para cezası ve muterizin 1 ay süre ile pazara çıkmamasına karar verildiği, muteriz vekilinin 20.02.2019 havale tarihli başvuru dilekçesinde, her iki idari yaptırımın da kaldırılmasının talep edildiği gibi 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesinin “İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak İdarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; İdarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte İdarî yargı merciinde görülür.” hükümlerini amir olduğunun anlaşılması karşısında; Hakimlikçe, başvurunun görev yönünden reddine karar vermesi gerekip gerekmeyeceği hususunda da kanun yararına bozma yoluna gelinip gelinmeyeceğinin takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.